Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7341 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8656 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/12/2015 tarih ve 2015/145-2015/145 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati haciz talep eden vekili; müvekkili ile borçlu arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkiline borçlu tarafından 17.000,00 TL meblağlı çek verildiğini, çekin keşide tarihinin henüz gelmediğini ancak borçlunun faaliyet konusu işyerini kapatarak kaçma hazırlığında olduğunu ileri sürerek çek bedelinin tahsili için borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/8 maddesi gereğince ileri düzenleme tarihli çeklerle ilgili olarak ibraz süresinden önce hukuki takip yapılamayacağı ayrıca borçlunun mal kaçırdığına dair somut bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece çekin keşide tarihinin henüz gelmediği ve bankaya ibraz edilip karşılıksızdır işlemi yapılmadığı için talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmadığından Çek Kanunu'nun 3/8. maddesi uygulanamayacaktır. Bu durumda İİK'nın 257. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda da, ihtiyati hacze konu çeki keşide eden borçlunun belirtilen adresindeki ticari işletmesini kapattığı ve faaliyet göstermediği, ayrıca dosyada mevcut tebligat parçasında adresin kapalı olduğu ve borçlunun tanınmadığı tespit edilmiş olup, İİK'nın 257/2. maddesindeki şartların oluştuğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.