Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 734 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3393 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/11/2015 tarih ve 2014/1429-2015/724 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve fer'i müdahil ... ve fer'i müdahil ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin ... A.Ş’ye 10.11.1999 tarihinde 12.000,00 TL mevduatını vadeli olarak yatırdığını, henüz vadesi gelmemişken 21.12.1999 tarihinde BDDK tarafından bankaya el konulduğunu, müvekkilinin parasının ... Off Shore Ltd. adlı paravan banka hesabına yatırıldığı ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile parasının ödenmediğini, ... yetkililerinin açılan kamu davasında bankayı aracı olarak kullanmak suçundan yargılanarak mahkum olduklarını, bankanın kanuna karşı hile yaptığını ve bankalara olan güveni kötüye kullandığını ileri sürerek 12.000,00 TL’nin 10.11.1999 tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; müvekkilinin talimat doğrultusunda havale işlemi yaptığını, davacının hesap cüzdanına itiraz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Fer'i müdahil ... vekili; husumetin off shore bankasına yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Fer’i müdahil ... vekili; davanın asıl muhatabı olan ...'ye tevcih edilmesi gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ... A.Ş’ye 10/11/1999 tarihinde 12.000,00 TL tutarında mevduat yatırdığı, davacının mevduat alacağının davalı banka tarafından ...'e ait şirketlere usulsüz kredi olarak verilmek suretiyle tüketildiği, alacağın ... Offshore Ltd.den tahsil edilmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlığın havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 12.000,00 TL'nin 10.11.1999 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve fer'i müdahil ... vekili ve feri müdahil ... vekili temyiz etmiştir.1- Fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, temyiz dilekçesinin 15 günlük yasal temyiz süresinde olmakla birlikte, gerekli temyiz yoluna başvuru harcının yatırılmadığı ve dilekçenin temyiz defterine kaydedilmediği tespit edilmiştir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Fer'i müdahil vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Dava, off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir. Dava tarihi olan 09.12.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı kanunun 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Buna göre, mahkemece, tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekili ve fer'i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer'i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın res'en BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer'i müdahil ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.