MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 2010/43-2013/150Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.03.2013 tarih ve 2010/43-2013/150 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı S.Sigortacılık Hiz. San. Tic. A.Ş. vekili, birleşen davada davalılar A.. Ç.. ve A.. Ş.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında İstanbul 12. Noterliği'nce onaylanan 19.10.2006 tarihli sigorta acentelik sözleşmesi imzalandığını, davalı prim borçlarını ödemediğini, bunun üzerine acentelik sözleşmesinin müvekkili tarafından feshedildiğini, borcun ödenmesi için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı-birleşen davada davacı S. Sigortacılık Hizm. San. ve Tic. A.Ş. vekili, asıl davaya cevap vermemiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde sigorta acentelik sözleşmesindeki imzanın müvekkili şirketi temsile yetkili A.O. Ç.'a ait olmadığını savunmuş, birleşen davada ise, davalı B.. A... tarafından müvekkili şirket aleyhine acentelik sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davası açıldığını, ancak sözleşmedeki imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait olmadığını, buna rağmen İstanbul 12. Noteri ve Noter Katibi olan davalıların sözleşmeyi onayladığını, bu nedenle müvekkili şirketin maddi zarara uğramasının kuvvetle muhtemel olduğunu, ileri sürerek İstanbul 12. Noteliği'nde onaylanan 19.10.2006 tarihli acentelik sözleşmesindeki müvekkli şirket adına atılan imzanın sahte olduğunun tespitine, müvekkili şirketin uğrayacağı muhtemel maddi zararın tüm ferileriyle ve faizleri ile davalı notere rücu edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalılar A.. Ç.. ve A.. Ş.. vekili, müvekkillerinin İstanbul 12. Noteri ve Noter Katibi olduğunu, davanın maktu harç ödenmek sureti ile tespit davası şeklinde açıldığını, ancak rücu talebine de yer verildiğini, eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılamayacağını, rücu davası ise harcın ikmali gerektiğini, acentelik sözleşmesi ve acentelik vekaletnamesi işlemlerinde sadece B.. A... yetkililerinin imzaları onaylandığını, S.Şirketi'nin yetkililerinin imzaları onaylanmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve beimsenen bilirkişi raporuna göre, S.Sigortacılık Hizmet Saniye Ticaret A.Ş. yetkilisi A. O. Ç.'ın şüpheli sıfatı ile savcılıkta verdiği ifadesinde 2006 yılında B.. A... ile sözlü olarak yapılan sözleşme kapsamında sigorta işlemlerini yaptığını, bazı ödemelerde bulunduğunu, ancak ekonomik sıkıntı nedeniyle 150.000,00 TL'ye kadar bir ödemeyi yapamadıklarını, 2006 tarihli sözleşmede Süperaktif Sigortacılık Hizmetleri Ticaret A.Ş. adına atılan imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, şirket yetkilisinin savcılık ifadesi ile taraflar arasında acentelik ilişkisi bulunduğunun sabit olduğu, birleşen davada ilgili noterce sözleşmenin yalnızca Birlik Sigorta Anonim Şirketi'ni müştereken temsile yetkili kişilerin imzalarının onayına ilişkin olduğu, A. O. Ç. adına ilgili noterce yapılan bir tasarruf bulunmadığı, birleşen davanın kanıtlanamadığı, gerekçesi ile esas davanın kabulüne, 212.008,61 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 40 tutarı 84.003,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı S. Sig. Hizm. A.Ş. vekili, birleşen davada davalılar A.. Ç.. ve A.. Ş.. vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı Süperaktif Sigorta Hizmetleri A.Ş. vekilinin tüm, birleşen davada davalılar A.. Ç.. ve A.. Ş.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Ancak, asıl davada davalı olan S. Sigortacılık Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş'nin 17.03.2011 tarihinde açmış olduğu birleşen davada acentelik sözleşmesindeki imzanın sahte olduğunun tespitini ve ayrıca bu sözleşme nedeni ile uğrayacağı muhtemel maddi zararın davalılardan tahsilini talep etmiş, davalılar vekili cevap layihasında itirazda bulunmasına rağmen mahkemece davacının talep ettiği alacak miktarı belirlenip bu miktar üzerinden harç alınmadan yargılamaya devam edilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece birleşen davanın davacısına birleşen davada talep ettiği tazminat miktarını bildirmesi ve bu miktar üzerinden peşin harcını ikmal etmesi için mehil verilerek oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı S.Sigorta Hizmetleri A.Ş. vekilinin tüm, birleşen davada davalılar A.. Ç.. ve A.. Ş.. vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalılar A.. Ç.. ve A.. Ş.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın adı geçen davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10.839,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacı S. Sigortacılık Hiz. San. Tic. A.Ş'den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı A.. Ç.. ile birleşen davada davalı A.. Ş..'a iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.