Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7287 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2205 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11.11.2014 tarih ve 2013/325-2014/909 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkil tarafından ... Sigorta Poliçeleri ile sigortalı bulunan... Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ne ait olan malların, 07.11.2008 tarihinde davalı...'un sürücüsü olduğu ve diğer davalının malik ve işleteni olduğu araç ile nakledilmesi sırasında hasara uğradığını,meydana gelen nakliyeci firma ve araç sürücüsünün kusurlu olduklarını, müvekkil tarafından 06.07.2009 tarihinde sigortalısına 15.273 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkilin TTK'nın 1301 ve devamı maddeleri gereğince sigortalısının yasal haklarına halef olduğunu ileri sürerek 15.273 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı şirket vekili, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olayda davalılar tarafından taşınan emtialardan elektrik panosunun palet üzerine konulduğu ve sabitleme bağlarının koptuğu ve bunun üzerine elektrik panosunun kalıp ısıtma fırınının üzerine devrilerek hasar verdiği, bu hasarın elektrik panosunun bağlarının kopması, aracın aşırı sarsıntılı seyri nedeniyle meydana gelebileceği gibi bağın yüke göre mukavemetsiz olması ve sarsıntıya dayanamaması nedeniyle de meydana gelmiş olabileceği, göndericinin emtiayı mukavemetli bağlarla bağlamaması nedeniyle %50, taşıyıcının ise yükün yüklenmesi ile ilgili olarak kontrol, denetim ve gözetimi yerine getirmemesi nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği tazminat miktarının 7.639,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 7.639,00 TL'nin 06/07/2009 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Ancak mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak önceki verilen karar sadece davalı şirket tarafından temyiz edilmiş olup, davalı ... yönünden kesinleşmiştir. Bu itibarla, davalı ... yönünden verilen ilk kararın kesinleştiği gözetilmeksizin mahkemece anılan davalı yönünden kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.