MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26.02.2013 gün ve 2012/341-2013/31 sayılı kararı bozan Daire’nin 17.02.2014 gün ve 2013/13527-2014/2751 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, davalının ... Şubesi'nde hesabı bulunduğunu, kendisine çek defteri verilmesine rağmen hiç kullanmadığını, 07.08.1998 tarihinde yerleşmek üzere tüm ailesiyle ....'ya gittiğini, kayın biraderinin kendisi adına nüfus cüzdanı çıkarttığını, davalının ... Şubesi'nden .. Şubesi kayıtları temel alınarak çek karnesi verildiğini, piyasayı dolandırdığını, davalının gerek adres araştırması gerekse çek karnesi verilmesine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bir çok ceza davasına maruz kaldığını, kırmızı bültenle arandığını,...'dan kesin dönüş yapmak zorunda kaldığını, vekili vasıtasıyla ceza davalarını takip ettiğini, maddi ve manevi zararlarının doğduğunu ileri sürerek, 7.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 17.02.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.Bu kez davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dava, davalı bankanın sahte kimlik belgesi ile çek hesabı açarak davacının zararına neden olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davacının Türkiye'ye döndüğü 21.06.2012 tarihinde zararı öğrendiği ve bu tarih ile dava tarihi arasında bir yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davalının zamanaşımı definin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine karar, Dairemizce davacı tarafından davalıya gönderilen 31.03.2000 tarihli mektuptan, davacının dava dışı kişinin yaptığı usulsüzlükleri bildiğinin anlaşıldığı ve zamanaşımı definin bu mektup içeriği dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekçesiyle davalı yararına bozulmuştur.Davalının sorumluluğu haksız fiile dayandığından somut uyuşmazlığa uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK'nun 60.maddesi uyarınca dava konusu talep, kural olarak bir yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunmaktadır. Bu süre zarar görenin, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren başlamaktadır. Burada önemli olan zararı ve tazminat sorumlusunu öğrenmektir. Öğrenebilecek durumda olmak zamanaşımının işlemeye başlamasına sebep olmaz. Zarar ve sorumludan hangisi daha sonra öğrenilirse, zamanaşımı son öğrenme gününden itibaren işlemeye başlar. (HGK'nun 2013/440 E.,2014/115 K. Sayılı ilamı)Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Davacı taraf, davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek sahte belgelere istinaden müvekkili adına üçüncü kişiye çek karnesi verdiğini, bu nedenle hakkında birçok ceza davası açıldığını ileri sürmüş ve maddi tazminat talebini hakkında açılan davalar nedeniyle yaptığı ulaşım masrafları ile ödediği vekalet ücretlerine, manevi tazminat talebini ise bu olaylardan duyduğu üzüntüye dayandırmıştır. Bu durumda, davacının zararının, söz konusu ceza davalarının sonuçlanması ile doğduğu ve zararı öğrenme tarihinin de en erken bu tarihler olduğu dikkate alındığında, söz konusu tarihler ile dava tarihi arasında mülga 818 sayılı BK'nun 60. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Her ne kadar mahkemece, zamanaşımı definin bu nedenle değil de davacının Türkiye geldiği tarih esas alınarak reddi doğru değil ise de sonuç itibariyle zamanaşımı definin reddi ile işin esasına ilişkin hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerel mahkeme kararının onanması gerekirken yazılı şekilde kararın bozulması yerinde olmamış, bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 17.02.2014 Tarih, 2013/13527 E., 2014/2751 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 17.02.2014 tarih, 2013/13527E., 2014/2751 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, daha önceki temyizin bozma olması nedeniyle iade edilen 430,00 TL'nin alınması gereken 507,00 TL'den mahsubu ile eksik kalan 77,00 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 29.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.