Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7223 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10755 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/04/2014 tarih ve 2011/172-2014/82 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/05/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından üretilen ürünlerin ayak sağlığına uygun üretilmesi, özgün modelleri ve kalitesiyle yurt içi ve yurt dışında tüketiciler nazarında çok tanındığını, davalının müvekkiline ait ürün modellerinin ayıredilemeyecek, iltibasa yol açacak derece benzerlerini taklit edilerek piyasaya arzettiğini, davalı tarafından üretilen ürünlerin ilk defa müvekkili tarafından tasarlanan ve ma‘ruf hale getirilen model tasarımlarıyla ayniyet derecesinde benzerliğe sahip olarak taklidi olduğunu, davalı ile aralarında haksız rekabet yapılmamasına ilişkin 22/02/2006 tarihinde protokol imzalandığını, basiretli bir tacir gibi davranmayan davalının gerçekleştirdiği haksız rekabet fiili sebebiyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ve uğramaya devam ettiğini ileri sürerek, davalının haksız rekabet fiilinin tespit ve men‘ini, haksız rekabet teşkil eden ürünlerin bu ürünleri üretmeye yarayan kalıp ve cihazlar ile bu ürünlerin yer aldığı tanıtım vasıtalarının toplatılarak imhasını, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın tahsilini ve kararın ilanını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, haksız rekabete ve iltibasa yol açtığı iddia edilerek dava konusu edilen ürünlerin tasarım konsepti ve görünüm bakımından anonim özellikli tasarımlar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalının davacı şirkete karşı haksız rekabet eyleminin sabit olduğu, maddi ve manevi tazminat istemi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, haksız rekabetin tespiti, men‘i, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, hükmün maddi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında yeterli araştırma ve incelemeye dayandığını söylemek mümkün değildirTTK'nun 58'inci maddesinde haksız rekabete maruz kalan bir kimsenin isteyebileceği şeylerden biri de maddi tazminattır. Bu isteğin kabul edilebilmesi için öncelikle davacının istediği zararı kanıtlaması gerekir. Asıl olan,davalının haksız rekabeti ile davacının aktifinde azalma olduğunun iddia ve ispat edilmesidir. Ancak, böyle bir zararın, özellikle de miktarının kanıtlanmasındaki zorluğu dikkate alan kanun koyucu, haksız rekabetin varlığı halinde eylemin yaptırımsız kalmaması için,TTK'nun 58-e maddesinde yargıca, maddi tazminat olarak davalının elde etmesi mümkün bulunan menfaatin karşılığına hükmetmek yetkisi vermiştir. Haksız rekabette davacının maddi tazminat istemine konu ettiği zararı, davalının elde ettiği kar miktarı olmayıp, davalının haksız rekabeti nedeniyle davacının elde etmekten mahrum kaldığı kar miktarıdır. Bu zarar, kural olarak tarafların ticari defterleri ve diğer kanıtlarıyla beraber bilirkişi incelemesiyle tespit edilir. Bu şekilde bir tespit yapılamaz veya davacının kazanç kaybına uğramadığı anlaşılsa bile haksız rekabetin varlığında yargıç, TTK'nun 58-e maddesine göre tazminatı belirler.Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde maddi zarar kalemini genel olarak talep etmiş, yargılama aşamasında ise TTK'nun 58-e maddesi hükmüne dayalı olarak davacının mahrum kaldığı kazancı maddi tazminat olarak talep etmiştir. Benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda mahkemece yalnıza iki ürün üzerinde yapılan inceleme sonucu davacının 104.444,00 TL hasılat elde edeceği kabul edilip, üstelik bu miktarda gerekçede zarar olarak nitelendirilip talepte nazara alınarak maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultsunda davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak aynı yada farklı bir bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yanlış ilkeye ve yanılgılı değerlendirmeyi içeren yetersiz bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.