Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7178 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14863 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2013/116-2013/145Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/05/2013 tarih ve 2013/116-2013/145 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin yapmayı planladığı jeotermal tesis yatırımı için davalı bankadan 12.000.000 ABD doları ve 5.000.000 ABD doları tutarlarında olmak üzere toplam 17.000.00 ABD doları kredi kullandığını, davalının ikinci dilim kredi için yapılan görüşmelerde erken kapama ücreti almayacağı taahhüdünde bulunmuş olmasına rağmen müvekkilinden 393.750 ABD doları erken kapama cezası tahsil ettiğini, müvekkilinin her iki dilim kredi için aynı metni içeren Genel Kredi Sözleşmesi imzalamış olsa da bunun davalının kredi sözleşmelerinin standart sözleşmeler olması nedeniyle değişiklik yapılamamasından kaynaklanmakta olup, sözleşmelerin bu şekilde müzakere edilmeden imzalanmasının eşitlik prensibine aykırı olduğu gibi, davalının kötüniyetinin de göstergesi olduğunu, oysa davalı banka yetkililerince müvekkiline gönderilen e-mailde ikinci dilim kredi şartlarına ilişkin olarak erken ödeme cezası talep edilmeyeceğinin ifade edilmesi üzerine müvekkilinin anılan krediyi kullandığını ve böylece sözleşmenin konuya ilişkin hükmünün bu şekilde değiştirildiğini ileri sürerek, 393.750 ABD doları erken ödeme cezasının müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında jeotermal enerji santrali projesi için dört ayrı genel kredi sözleşmesi ile bir adet ek protokol imzalanarak davacının talepleri doğrultusunda muhtelif tarihlerde 3 ayrı nakdi kredi ve bir de gayri nakdi kredi kullandırıldığını, davacının en son kullandığı kredinin 5.000.000 ABD doları miktarlı nakdi kredi olup, sadece bu kredinin değil, davacının müvekkili banka nezdindeki nakdi, gayri nakdi tüm kredilerinin davacı tarafından vadelerinden çok önce kapatıldığını, 9-10 yıl vadeli bir kredi ilişkisinin üstelik, davacı ile aynı hatta daha ağır şartlarla müvekkili tarafından yurt dışından finanse edilen kredilerin, vadesinden çok önce kapatılmasının müvekkilini beklenmedik ve ani maliyetlere sokarak zarara uğrattığını, davacının sözleşmeyi kendi inisiyatifiyle ve mutabakatla imzaladığını, müvekkilinin davacıya e-mail, yazılı bir sözleşme veya başka bir surette verilmiş herhangi bir taahhüdün bulunmadığını, davacının belirtilen tutarı hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödediğini, erken kapama komisyonu tahsilinin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı sözleşme ve ek protokollerin genel işlem şartı niteliğinde olup, dürüstlük ve hakkaniyete aykırı biçimde müzakere yapılmaksızın imzalanmış olduğu iddiasında bulunmuş ise de, tarafların karşılıklı mutabakat ile sözleşmeyi imzalayıp, her iki tarafın edimlerini yerine getirdiği, davacının davalıya erken kapama ile ilgili olarak yaptığı başvuru sonrasında davalı tarafından bütün maliyetleri de içeren şekilde miktarın bildirildiği ve bildirilen miktarın ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödendiği, dolayısıyla taraflar arasında bu miktar üzerinde bir mutabakatın var olduğu, kredinin niteliği itibariyle bir kısım maliyetlerin bankaya yüklendiği ve bankanın da dış finansörler nezdinde bazı maliyetlere katlandığı, sözleşmenin 31.7 maddesinde erken kapamadan doğan maliyetlerin kredi borçlusuna yükletilebileceğine ilişkin bağlayıcı bir hükmün kararlaştırıldığı, kredinin türü ve yüksek miktarı itibariyle uzun vadeli biçimde temininin yurt dışı kaynaklardan, banka ve fonlardan sağlandığı, kredilerin erken kapatıldığı hallerde davalı banka gibi kredi temin eden kuruluşların kendi finansör veya kreditörlerine karşı bir fonlama maliyeti ile karşı karşıya kaldığı, davalı bankanın tek taraflı ve bankayı bağlayıcılığı bulunmadığı anlaşılan e-mail mesajıyla bu denli yüksek bir fonlama maliyetinden imtina ettiğinin kabul edilemeyeceği, buna ilişkin yasal delillerin davacı tarafça sunulmadığı, davalı bankanın uğradığı fonlama maliyeti ile zararı isteme hakkının bulunduğu gerekçesiyle, kanıtlanamayan ve yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ticari kredinin erken kapatılması nedeni ile tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davalı bankanın uğradığı fonlama maliyeti ile zararı isteme hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı banka tarafından yapılan tahsilatın taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 31.7. maddesine uygun olduğu belirtilmiş ise de, sözleşmede erken ödeme cezası alınması kabul edilmekle birlikte ne miktarda alınacağı ve oranı belirtilmediğinden, davacının orana yönelik itirazlarının bulunduğu da göz önünde bulundurularak mahkemece, diğer bankaların uygulamasına göre bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan faiz oranları getirtilerek dosyanın bankacılık uygulamasında uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile getirtilen oranların ortalaması da alınarak davalı bankaca alınan komisyon oranının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.