MAHKEMESİ : İSTANBUL 51. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2010/519-2012/264Taraflar arasında görülen davada İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.12.2012 tarih ve 2010/519-2012/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile imzaladığı sözleşme gereğince 01/12/2008 tarihinden itibaren usta gemici yeterliliği ile aylık 1.100 Amerikan Doları maaşı ve 350,00 Amerikan Doları ikramiye karşılığında çalışmaya başladığını, müvekkilinin çalıştığı sırasında omurgasında hasar oluştuğunu, ilk müdahalenin Almanya'da yapıldığını, daha sonra Türkiye'ye gelerek Gölcük Asker Hastanesi'ne başvurarak %29 oranında vücut kaybına uğradığının tespit edildiğini, meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin özel ve iş hayatında büyük sıkıntılar yaşadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 Amerikan Doları maddi, 5.000,00 Amerikan Doları manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı şirket vekili, hastane başvuru tarihinin 15/04/2010 olması nedeniyle olayın üzerinden bir seneden uzun bir süre geçtiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davacı vekiline tanıkların açık adreslerini bildirmek üzere kesin süre verildiği halde tanık adreslerini bildirmediği bu suretle tanık delilinden vazgeçmiş sayıldığı, 27/03/2009 tarihli gemi kaptanının imzası ile gemi mührünü taşıyan rapor içeriğine göre 26/03/2009 tarihinde geminin güvertesinde ıslak zeminde düşmüş olan davacının bu düşmesi ile bir yılı aşkın süre sonra düzenlenen iş göremezlik raporu arasında illiyet bağının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacı gemi adamının davalının donatanı olduğu gemide çalışmakta iken iş kazası geçirdiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin davalının donatanı olduğu gemi güvertesinde çalıştığı sırada düşmesi sonucunda omurgasında hasar oluştuğunu ve bu nedenle %29 oranında vücut kaybına uğradığını iddia ettiğine göre, bu hususta dayandığı doktor raporuna ilişkin tüm kayıtların Gölcük Asker Hastanesi’nden getirtilerek ortaya çıkan işgücü kaybı ile iddia olunan kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda, olay tarihinde gemi kaptanı tarafından imzalanan 27/03/2009 tarihli tutanak da dikkate alınmak suretiyle, uzman bilirkişiden rapor alınmaksızın, davacının başka bir gemide çalışmaya devam ettiğinden bahisle ve eksik inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.