Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7078 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18223 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : SİVAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/04/2012NUMARASI : 2008/89-2012/118Taraflar arasında görülen davada Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.04.2012 tarih ve 2008/89-2012/118 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.04.2014 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı vekili Av. Y.. K.. ile davalı-karşı davacı vekilleri Av. B.. Ö.., Av. A. B.ve Av. E.. Y.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 20/01/2000 tarihinde yaptıkları sözleşme ile davalının ürettiği malların yurt dışı ve yurt içi pazarlanması ve pazar araştırması faaliyetlerini yürüttüklerini, sözleşmenin 8. ve 9. maddelerinde davalı tarafından gerçekleştirilen KDV'siz satış bedellerinden tahsil edilen tutar üzerinden %14 komisyonun davalı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu uygulamanın 26/04/2007 tarihine kadar her ayın sonunda davalı tarafından müşterilere yapılan satışları ve ödenecek komisyon tutarını gösteren hesap döküm cetvellerinin gönderildiğini, müvekkilinin buna göre fatura düzenlediğini, davalının da ödeme yaptığını, bu suretle alacaklarını tahsil ettiklerini, ancak davalı tarafın 26/04/2007 tarihinden önceki bir kaç aylık dönemde hesap döküm cetveli göndermesine rağmen satış bedellerinden ödenecek komisyonu ödemediğini, bu tarihten sonra ise hesap döküm cetvellerini göndermediğini, 15/09/2007 tarihinde ise, davacı şirket ortaklarından C. E.'ye aralarındaki iş ilişkisini 03/09/2007 tarihinde sonlandırdıklarını beyan ettiğini, ayrıca 10/10/2007 tarihli noter ihtarnamesi ile aralarındaki ticari ilişkinin 03/09/2007 tarihinde sona erdiğinin bildirdiğini, davalı ile sulh görüşmeleri başlatıldığını, bu görüşmeler sonucunda davalının 26/04/2007 tarihindeki davacı alacağını ödemeyi kabul edip, 28/11/2007 tarihinde kısmi sulh sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşme gereğince 26/04/2007 tarihine kadar olan borcunu davalının davacıya ödediğini, ancak sulh sözleşmesinde, sözleşmenin feshi nedeni ile diğer alacak ve tazminat haklarının saklı tutulduğunu, davalı ile yapılan 20/01/2000 tarihli sözleşme gereğince karşılıklı güvene dayalı olarak davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini fesih tarihine kadar titizlikle ifa ettiğini, gerek yurt içi gerekse yurt dışında davalı müşterileri nezdinde yoğun ve başarılı çalışmalar yürüttüğünü, davalının ürün satışlarının en az 5 kat arttığını, davalının sözleşmeyi dürüstlük kurallarına aykırı şekilde tek taraflı feshettiğini, sözleşmenin süresiz sözleşmelerden olması nedeni ile ancak makul bir ihbar süresi tanınarak feshedilebileceğini, sözleşmenin 8. maddesi gereğince 26/04/2007 tarihinden 03/09/2007 tarihine kadar ve bu tarihten itibaren davacıya tanınması gereken 6 aylık makul ihbar süresi sonuna kadar 10 aylık dönemde ödemesi gereken komisyon tutarının ödenmesi için davalıya 05/02/2008 tarihli noter ihtarı gönderildiğini, davalı tarafın 2000 yılında yapılan sözleşmeyi feshi nedeni ile 26/04/2007-03/09/2009 arası dönemde yapılan satışlar üzerinden %14 komisyon ödeme yükümlülüğü bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 25.000 TL komisyon alacağının ve 6 aylık makul fesih ihbar süresine uyulmadığından ihbar süresi zarfında ödenmesi gereken komisyon alacağından şimdilik 25.000 TL'nin faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı şirketin %50 payının davalı şirkete ait olduğunu, %50'sinin ise T.-C.G.-Ö. E.' ye ait olduğunu, davacı şirket ortaklarından C.ve T. E.nin davalının bilgisi dışında yurt dışında bir takım firmalar kurarak rekabet yasağını ihlal ettiklerini, kurulan bu şirketlerden elde edilen gelirin davacı şirkete aktarılmaması nedeni ile aralarındaki güven sarsıldığından sözleşmenin sürdürülemeyeceği kanaatine varılıp 16/05/2007 tarihinde davacı şirketin merkezinde toplantı yapılıp 20/01/2000 tarihli sözleşmenin sona erdirilmesi, 30/04/2007 tarihi itibari ile hesapların görülmesi, davalı şirketin davacı şirketteki %50 hissesinin bedelli olarak davacı şirket ortaklarına devri yönünde anlaşma sağlandığını, bu hisse devrinin 10/08/2007 tarihinde yapıldığını, 28/11/2007 tarihinde düzenlenen sulh sözleşmesi ile davacı ile olan ticari ilişkinin sona erdirilmesi hususunda anlaştıklarını ve 25/04/2007 tarihi itibari ile tahakkuk eden davacı komisyonlarının ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu nedenlerle 26/04/2007 tarihinden sonraya yönelik komisyon alacağı, mahrum kalınan komisyon alacaklarına ilişkin davacı taleplerinin iyi niyetli bulunmadığından reddi gerektiğini, ayrıca sulh sözleşmesinde sadece tazminat hakları saklı tutulduğundan davacının alacak hakları saklı tutulmadığından davacının alacak istemlerinin reddi gerektiğini savunmuş, karşı davada ise, 2000 yılındaki sözleşmedeki taahhütlerini davacı şirketin yerine getirmemesi nedeni ile davalı-karşı davacı şirketin Pazar kayıpları, müşteri sayısı ile ciroda azalma ortaya çıktığını ileri sürerek 25.000 TL maddi tazminat ile davalı şirketin prestij kaybı dolayısı ile 25.000 TL manevi tazminatın faizi ile tahsilini talep etmiştir. İşbu dava dosyası ile birleşen Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/6 Esas sayılı davasında, davacı E.(E.) Otomotiv Pazarlama Tic. San. A.Ş. vekili, daha önce açtığı davadaki açıklama ve taleplerini tekrarlayarak davalı-karşı davacı şirketin aralarındaki sözleşmeyi haksız ve ihbar süresine uyulmadan tek taraflı fesih nedeni ile önceki davada talep ettiği miktarın indirilmesinden sonra kalan 1.541.392 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ve KDV’si ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, E. E.A.Ş. tarafından 03/09/2007 tarihi itibari ile ticari ilişkinin sona erdirildiğini karşı tarafa bildirdiği, daha sonra taraflar arasında 28/11/2007 tarihli sulh sözleşmesi başlıklı sözleşmenin düzenlendiği, 2000 yılında düzenlenen sözleşme ile başlanan taraflar arasındaki ticari ilişkinin fesihle sona erdiği dahi iki tarafın kabulünde olup, fesihle sona eren sözleşme kapsamında taraflar arasındaki ticari ilişkinin neticesinde uyuşmazlık konusu olarak kalan borç alacak miktarlarının sulh sözleşmesi ile neticelendirildiği, tasfiye edildiği, davacının sulh sözleşmesinin yapılmasından öncesine ait alacağının kalmadığı, öte yandan sulh sözleşmesi ile taraflar arasındaki alacakların sulhen çözümlendiği, sözleşmede belirlenen tutarların E. E.Şirketi'nce E. (E.) Otomotiv Pazarlama Şirketi'ne ödendiği, bu ödeme hususunun dava dilekçesinde açıkça kabul edildiği, dolayısı ile tasfiye edilen ve tasfiye sözleşmesi niteliğindeki sulh sözleşmesi ile belirlenip ödenen ticari ilişkiden kaynaklanan borçlar dışında davacının başkaca bu ticari ilişkiden kaynaklanan alacak talep hakkı kalmadığı, karşı davada ise, 20/01/2000 tarihli sözleşme karşı davacı E. E.Şirketi tarafından tek taraflı olarak feshedilmiş, karşılıklı borç ve alacakların tasfiyesi amaçlı 28/11/2007 tarihli sulh sözleşmesi düzenlendiği, ilk sözleşmenin yapıldığı 2000 yılından feshin yapıldığı 2007 yılına kadar sürekli olarak satış ve cirosunun dolayısı ile gelirinin arttığı, 03/09/2007 tarihli faks metninde birlikte çalışıldığı sürede çalışmaların her yıl artarak devam ettiği şeklindeki ibare ile karşı davacının ifadesi ile doğrulandığı, müşteki, pazar,ciro ve gelir kaybı gibi bir kaybın söz konusu olmadığı, aynı nedenlere dayalı şirketin prestij kaybı sebebi ile talep ettiği manevi tazminat istemine ilişkin dava ve taleplerinin de sübut bulmadığı gerekçesiyle asıl, birleşen ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı E. E. San. A.Ş. vekilinin tüm ve asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı E. (E.) Otomotiv San. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı, davalı şirket ile aralarında 20/01/2000 tarihinde yaptıkları sözleşme ile davalının ürettiği malların yurt dışı ve yurt içi pazarlanması ve pazar araştırması faaliyetlerini yürüttüklerini, sözleşmenin 8. ve 9. Maddelerinde davalı tarafından gerçekleştirilen KDV'siz satış bedellerinden tahsil edilen tutar üzerinden %14 komisyonun davalı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu uygulamanın 26/04/2007 tarihine kadar devam ettiğini ve bu tarihten sonra komisyon ücretinin ödenmediğini, davalı tarafından sözleşmenin 03.09.2007 tarihinde feshedildiğini, taraflar arasında 28/11/2007 tarihinde kısmi sulh sözleşmesi düzenlendiğini, sulh sözleşmesinde diğer alacak ve tazminat haklarının saklı tutulduğunu, davalının sözleşmeyi dürüstlük kurallarına aykırı şekilde tek taraflı feshettiğini, sözleşmenin süresiz sözleşmelerden olması nedeni ile ancak makul bir ihbar süresi tanınarak feshedilebileceğini, sözleşmenin 8. maddesi gereğince 26/04/2007 tarihinden 03/09/2007 tarihine kadar ve bu tarihten itibaren davacıya tanınması gereken 6 aylık makul ihbar süresi sonuna kadar 10 aylık dönemde ödemesi gereken komisyon tutarının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek 26.04.2007-03.09.2007 tarihine kadar davalının gerçekleştirdiği tüm satışlar üzerinden %14 komisyon ücreti ile sözleşmenin feshi halinde en az 6 aylık bir makul feshi ihbar süresi tanınmaması nedeniyle feshi ihbar süresi boyunca davalının ödemesi gereken komisyondan mahrum kalındığı, bu sürede başka iş projeleri hazırlayarak muhtemelen bir zarara uğranılmayacağından bu sürede davalının ödemesi gereken komisyonu tazminat olarak talep etmiştir. Davacı tarafından davalıya çekilen ve asıl davanın dayanağını oluşturan 18.9.2007 tarihli ihtarda davacı, davalının müşterilere davacı ile bir ilgisinin kalmamış olduğu ve ürün satışlarının artık doğrudan kendileri tarafından yapılacağının bildirildiği de belirtilmiştir. 28.11.2007 tarihli sulh sözleşmesinin 5. maddesi uyarınca 20.01.2000 tarihli sözleşmenin feshi nedeniyle tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak tazminat isteme hakları saklı tutulmuştur. Bu itibarla mahkemece asıl ve birleşen davada davacı –karşı davalı E. (E. Otomotiv San. A.Ş'nin iddiası gibi davalının en son komisyon ödemesi yaptığı 26.04.2007 ile sözleşmenin feshedildiği 03.09.2007 tarihleri arasında sözleşmenin yürürlükte kaldığı dikkate alınarak, sözleşmenin feshinden sonra ise feshin usulü ve haklılığı araştırılarak haksız fesih halinde komisyon ücreti kadar tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş kararın asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı E.(E.) Otomotiv San. A.Ş. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı E. E. San. A.Ş. vekilinin tüm ve asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı E. (E.) Otomotiv San. A.Ş. vekilinin kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı-karşı davalı E. (E.) Otomotiv San. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davalarda davalı/karşı davacıdan alınarak asıl ve birleşen davalarda davacı/karşı davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 54,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davalı/karşı davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davacı/karşı davalıya iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.