Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7052 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16768 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/06/2012NUMARASI : 2010/35-2012/131Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/06/2012 tarih ve 2010/35-2012/131 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/04/2014 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı şirket vekilleri Av. F.. Ç.. ve Av. G. B.ile davalı-karşı davacı şirket vekili Av. C.. Y.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin Show TV logosu ile yayın yapan televizyon kanalının sahibi olduğunu, davalının ise tanınan bir yapım şirketi olup, müvekkili şirket ile akdettiği 01.07.2009 tarihli sözleşme ile Eylül 2009 tarihinden itibaren S,TV'de yayınlanmak üzere E, isimli dizinin yapımcılığını üstlendiğini, sözleşmeye uygun olarak anılan dizinin 14 bölümünün müvekkili şirket tarafından yayınlandığını, sözleşmenin taraflardan herhangi biri tarafından feshi için diğer tarafın sözleşmeye aykırı davranması ve kendisine verilen 7 günlük süre içinde de bu aykırılığı gidermemiş olması gerektiğini, davalının bu hükme aykırı şekilde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, davalının sözleşmenin feshine ilişkin bildiriminin geçersizliğinin tespiti ile taraflar arasındaki akdin ifasına, müvekkilinin uğramış olduğu kazanç kaydından şimdilik 1.000.000 TL tutarın, 2.000.000 TL cezai şart alacağı ve müvekkilinin maddi zararından şimdilik 1.000.000 TL'nin avans faizi ile 100.000 TL manevi tazminatın ise yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, aksi halde davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinin tespiti ile bu kez haksız fesih nedenine dayalı olarak 100.000 TL manevi tazminatın, 2.000.000 TL cezai şart alacağının, 1.000.000 TL mahrum kalınan karın, 1.000.000 TL maddi zararın davalıdan faizleriyle birlikte tahsili ile hüküm özetinin gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında edimlerini tam olarak ve zamanında yerine getirmesine karşılık davacının özellikle ücret ödemeye ilişkin edimlerini tam olarak ve zamanında yerine getirmemeyi itiyat haline getirdiğini, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameler ile sürekli olarak uyarıldığını, sözleşmenin devamının müvekkil için çekilmez bir hal alması sonucu müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini, davacının istemlerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiş, açılan karşı davada ise yayın bedellerinden kaynaklanan ücret alacağına karşılık şimdilik 1.800.481,40 TL ile cezai şart alacağı olarak 2.000.000 TL'nin faizleriyle birlikte tahsili ile müvekkili tarafından ESAS NO : 2012/16768 KARAR NO : 2014/7052-2-davacı-karşı davalıya teminat olarak verilmiş her biri 425.000 TL tutarında toplam 1.700.000 TL'lik 4 adet emre muharrer senetten dolayı müvekkilinin borçsuzluğunun tespitine ve senetlerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı-karşı davalı, karşı davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı yayıncının kesin vadeli dizi bedellerini sürekli geç ödemesinin yapımcı için katlanılmaz bir hal alması ve sonraki ücretlerin de geç ödeneceği kanısının oluşmasına yol açması nedeniyle süre vermeden fesih hakkının doğduğu, karşı davacı sözleşmeyi fesihte haklı olduğundan fesihle birlikte sözleşme ilişkisi sona erdiğinden yapımcının teslim edip bedelini almadığı dizi bedelinin tahsilini isteme hakkının bulunduğu, davalı-karşı davacı cezai şart da istemişse ise de cezai şarta ilişkin sözleşmenin 24.5. maddesi uyarınca ödemelerdeki gecikmelerin cezai şart kapsamı dışında kaldığı, teminat olarak verilen bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmişse de söz konusu senetler yargılamanın devamı sırasında davacı-karşı davalı vekilince teslim edilmekle bu talepler yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığı sonucuna varılarak, asıl davadaki tüm taleplerin reddine, karşı dava yönünden 1.726.385,50 TL'nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, bunun 432.076,75 TL'lik bölümüne borcun kesin vadeye göre muaccel olduğu 18/02/2010 tarihinden, 597.250 TL'ye 25/02/2010 tarihinden, KDV'ye tekabül eden 304.200 TL'ye 26/01/2010 tarihinden, bakiyeye ise 26/02/2010 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, cezai şarta ilişkin talebin reddine, karşı dava ile istenilen 4 adet bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istenmiş ise de söz konusu senetler yargılamanın devamı sırasında teslim edildiğinden bu talepler yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına ve bu taleple ilgili olarak davalı-karşı davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 15. maddesinde ödemelerin 45 gün içinde yapılacağı kararlaştırılmış olup, bu süre içinde ödeme yapılmamasının sözleşmeye aykırılık teşkil edecek olmasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Ancak, davalı-karşı davacı Ay Yapım A.Ş. tarafından 17.03.2010 tarihli harç makbuzu ile karşı dava için 75.494,10 TL harç yatırılmış olmasına rağmen yatırılan bu harç bedeline ilişkin olarak karşı davacı yararına hüküm kurulmamıştır.Yine, karşı davada istenilen davacı-karşı davalıya teminat olarak verilmiş olan senetlerden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ile verilen senetlerin iadesi istemi konusunda mahkemece söz konusu senetlerin yargılamanın devamı sırasında davacı-karşı davalı vekilince teslim edilmekle bu talepler yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ancak bu konuda karşı davacı lehine vekalet ücreti hükmolunmasına gerek olmadığına karar verilmiş ise de karşı davacının anılan istemle ilgili olarak davadan önce davacı-karşı davalıya ihtarname gönderdiği, buna rağmen davacının senetleri iade etmeyerek dava açılmasına ve yargılama yapılmasına sebebiyet vermiş bulunmasına göre, bu taleple ilgili olarak verilen hüküm hakkında da davalı-karşı davacı yararına vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu yönden ve hüküm kurulmayan karşı dava harcına ilişkin olarak davalı-karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin tüm, davalı-karşı davacı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, Aşağıda yazılı bakiye 92.281,35 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacı-karşı davacıya iadesine, 10/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.