Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7013 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19204 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2014NUMARASI : 2011/214-2014/231Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2014 tarih ve 2011/214-2014/231 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 2011/1770-16 sayılı bayan pardesü ürününü içeren tasarım tescilinin sahibi olduğunu, davalıların müvekkili tasarımlarının aynısı olan pardesü ürününü üreterek işletmesinde satışa arz ettiğini, davalıların üretim ve satışını gerçekleştirdiği bayan pardesü ürünlerinin biçiminin müvekkilinin tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkilleri M.. K.. ve M.. K..'ya davada husumet yöneltilemeyeceğini, davacının tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olmadığını ve harcıalem unsurlar taşıdığını, müvekkilinin kamuya sunduğu tasarımların farklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı vekili, davalının 2011/1770-16 sayılı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına sahip olmadığını ileri sürerek, tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 2011/1770-16 sayılı bayan pardesü ürününün biçiminin önceki tasarımlardan küçük ayrıntı seviyesini aşacak şekilde farklı bulunduğu, bu nedenle yeni ve ayırt edicilik vasfına sahip olduğu, hükümsüzlük isteminin yerinde olmadığı, asıl dava yönünden davalının üretim ve satışını gerçekleştirdiği bayan pardesü ürünlerinin, davacının 2011/1770-16 sayılı tasarım konusu ürünün görünümünden belirgin biçimde farklı olmadığı, aynı genel izlenimi doğurdukları, davalıların üretim ve satışını gerçekleştirdikleri bayan pardesü ürününün biçiminin davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratan eylemden davalı şirket ve şirketi temsile yetkili davalı M.. K..'nın sorumlu olduğu, davalı M.. K..'nın şirketin sadece ortağı olması nedeniyle husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, birleşen dava yönünden davanın reddine, asıl dava yönünden davalı M.. K..'ya karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar bakımından davanın kısmen kabulüne, davalıların üretim ve satışını gerçekleştirdiği bayan pardesü ürünlerinin biçiminin davacının 2011/1770-16 sayılı tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması ve önlenmesine, 6.660,68 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminatın 27.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, hükmün ilanına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekilinin birleşen davaya yönelik tüm, taraf vekillerinin asıl davaya yönelik aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Asıl dava, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle, asıl davanın kısmen kabulüne, davalıların üretim ve satışını gerçekleştirdiği bayan pardesü ürünlerinin biçiminin davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespitine, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece ilk alınan 02.04.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davalıya ait ürünün davacıya ait tasarıma tecavüz teşkil etmediği bildirilmiştir. Hükme esas alınan 06.08.2013 tarihli ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise, davalıya ait ürünün davacının tasarım konusu ürünün görünümünden belirgin biçimde farklı olmadığı, farklılıkların küçük ayrıntı seviyesinde kaldığı ve genel izlenimde yeterince ayırt edicilik sağlamadığı, davalı ürününün davacıya ait tasarıma tecavüz teşkil ettiği belirtilmiştir. Öte yandan mahkemece iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için alınan 13.06.2014 tarihli üçüncü bilirkişi kurulu raporunda, davalıya ait ürünün davacıya ait tasarımdan farklı olduğu ve davacıya ait tasarıma tecavüz teşkil etmediği bildirilmiştir.Somut olayda; dava konusu uyuşmazlığın çözümünün teknik bilgi gerektirdiği kabul edilerek bilirkişi görüşüne başvurulmuş, bu doğrultuda üç ayrı bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Mahkemece iki bilirkişi kurulu raporu arasında çelişki bulunması nedeniyle üçüncü bilirkişi kurulundan rapor alınmış, ancak asıl dava yönünden ikinci bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilerek hüküm tesis edilmiştir. Bu durumda, mahkemece alınan üçüncü bilirkişi kurulu raporuyla çelişki giderilmesine rağmen bu bilirkişi görüşüne itibar edilmeden teknik bir konuda değerlendirme yapılarak ve ikinci bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilerek yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın asıl dava yönünden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.3-Bozma sebep ve şekline göre asıl davada davacı vekilinin maddi tazminat, manevi tazminat ve ve bunlarla ilgili vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekilinin birleşen davaya yönelik tüm, taraf vekillerinin asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın asıl davada davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin maddi tazminat, manevi tazminat ve ve bunlarla ilgili vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 15/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.