Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 9.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 15.07.2004 tarih ve 2003/397 - 2004/387 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete kasko sigortalı aracının tek taraflı bir kazada hasarlandığını, davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek, şimdilik 1.000.000.000.-liranın, ıslah dilekçesi ile de 3.238.268.346.-liranın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sigortalı aracın kaza sonucu yoldan çıkarak yolun sağında bulunan şeve düştüğünü, aracın sadece ön tampon alt bakalitinin zarar gördüğünü, bunun bedelinin de 76.940.000.-lira olduğunu, sigortalının son derece işlek olan yolda çekici çağırmak yerine kendi olanakları ile aracı şevden çıkarmak isterken aracın motor ve mekanik aksamına zorlama sonucunda kendisinin zarar verdiğini, TTKnun 1293 ncü madde hükmünce, sigorta ettiren kimsenin zararı önlemeye, azaltmaya ve hafifletmeye yarayacak tedbirleri almakla mükellef olduğunu, sigortalının Kasko Sigortası Genel Şartlarındaki yükümlülüklerini de yok sayarak hasara neden olduğunu, hasarın bu nedenle kaza nedeni ile değil sigortalının kendi zorlaması sonucu meydana geldiğini, kaldı ki poliçede Ak Yardım teminatının dahi bulunduğunu, poliçe teminatı kapsamında olan bir hasarın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, hasarın kaza ve kaza sonrası yapılan koruma tedbirleri sırasında, kaza ile bağlantılı olarak oluştuğu, meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 3.207.261.387.-liranın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekilleri temyiz etmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacı sigortalının şeve düşen aracını kendi olanakları ile çıkarmak isterken araçta oluşan hasarın koruma tedbirleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Kasko sigortası poliçesi genel şartlarının teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre, gerek hareket, gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan tehlikeler sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu belirlenmiştir.Yine teminat dışı kalan zararlar başlıklı, genel şartların A.5.5.8 nci maddesinde, sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen her türlü arızalar, kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararlar, teminat dışı olarak kabul edilmiştir. Somut olayda, davalı sigorta şirketine kasko sigortalı aracın buzlanma nedeni ile tek taraflı kaza sonucu şeve düştüğü, ilk hasarın bu şekilde meydana geldiği, isteme konu edilen hasarın büyük çoğunluğunun, davacı sigortalının aracını kendi olanakları ile şevden çıkarmak isterken aracın aşırı zorlanması sonucu oluştuğu taraflar arasında çekişmesiz olup, mahkemece, benimsenip hükme dayanak yapılan ve çekişmeli hasarı koruma tedbirleri çerçevesinde değerlendiren bilirkişi raporu doğrultusunda, hasarın kaza ile bağlantılı olarak oluştuğu sonucuna varılarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. Oysa, şevden çıkarma sırasında oluşan hasarın kaza ile bir bağlantısının bulunmadığı gibi, oluşan bu hasarın TTK'nun 1293 ncü maddesindeki koruma tedbirleri çerçevesinde değerlendirilmesi de olanaklı değildir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, sigortalı aracın şevden çıkarılması sırasında meydana gelen hasarın poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığı gözetilmek ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yerinde görülmeyen yazılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.