MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2012/52-2013/644Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.12.2013 tarih ve 2012/52-2013/644 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 12.05.2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. E. Ö. ile davalı vekili Av. M.. T.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalının, dava dışı limited şirketin kullandığı kredilere müteselsil kefil olduklarını, asıl borçlu tarafından kredi borçlarının ödenmemesi üzerine müvekkilince bu borçların ödendiğini, BK'nun 488. maddesinde asıl borçlu ile birlikte kefiller arasında da teselsülün kabul edildiğini, kanuni teselsülün söz konusu olduğunu, aynı Kanun'un 496 maddesi uyarınca kefilin eda ettiği şey nispetinde alacaklının haklarına halef bulunduğunu, bu haklar arasında alacaklının diğer birlikte kefillere müracaat hakkının da yer aldığını ileri sürerek, ödediği borçlardan davalının payına düşen 193.316 Euro'nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın öncelikle asıl borçluya yöneltilmesinin gerektiğini, davacının aynı zamanda kredi borçlusu olan şirketin yetkilisi olduğunu, müvekkilinin de bu şirketin ortağı bulunduğunu, söz konusu şirketin ödeme gücü olmasına rağmen borcun davacı tarafça ödendiğini, davacının kötü niyetli olarak müvekkilinden para tahsil etmek emecıyla söz konusu ödemeyi yaptığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı ile birlikte müteselsil kefili oldukları dava dışı şirketin kredi borcunu kefaleten ödediği, ödemiş olduğu bu borç nedeniyle müteselsil kefalet hükümleri uyarınca hissesi oranında davalıya rücu hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 193.316 Euro'nun fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, dava dışı şirketin borcuna kefil olan davacı tarafından ödenen borcun, diğer kefil olan davalıdan hissesi oranında rucüen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlendiği gibi tarafların, dava dışı şirketin kredi borcunun müteselsil kefili oldukları, bu kapsamda davacının söz konusu kredi borcunu kefaleten ödediği, ödenen bu borç nedeniyle borcun diğer kefili olan davalıya hissesi oranında rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça davacının, aynı zamanda asıl borçlu şirketin yetkilisi olduğu, şirketin bu borcu ödeme gücü olmasına rağmen davacının sırf kendisinden para tahsil etmek için henüz muaccel de olmamış borcu ödediği savunmasında bulunulmuş olup, mahkemece, bu konuda bir araştırma ve değerlendirme yapılmamış, anılan savunma üzerinde durulmamıştır. Bu itibarla mahkemece, gerekirse banka kayıtları ile asıl borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davalı tarafın anılan savunmasının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.