MAHKEMESİ : BODRUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/09/2012NUMARASI : 2010/1033-2012/809Taraflar arasında görülen davada Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/09/2012 tarih ve 2010/1033-2012/809 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/04/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. İ.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline yangın sigorta sözleşmesi ile sigortalı olan işyerine davalı Mahmut Kemalettin Kaya’nın işleteni, davalı şirketin ise maliki olduğu restoranda çıkan yangının sirayet etmesi sonucunda hasar oluştuğunu, hasar bedelinden davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek, 15.465,00 TL'nın rücuen tahsiline karar verilmesini istemiş, 07.12.2006 tarihli oturumda davalılardan Fikret, Refik ve N.. B.. aleyhine açtıkları davadan vazgeçtiklerini belirtmiştir.Davalılardan M. K. K. ve Ö. K. İnşaat Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiş, diğerleri davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece, davanın reddine ilişkin verilen karar Dairemizce “davalılardan kusursuz sorumluluğu bulunan Ö. K.İ. Ltd. Şti'nin maliki olduğu, BK'nın 41. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunan M.K. K.'nın işlettiği restoranda meydana gelen yangın olayında, uygun illiyet bağını kesen, malik ve işleticinin sorumluluğunu kaldıran nedenin bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeyecek derecede tespit edilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, yangının davalı şirkete ait binadan çıktığı, bina malikinin sorumluluğunu kaldıran mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru veya 3. kişinin kusuru davalı yanca ispatlanamadığından, oluşan zarardan davalı şirketin sorumlu olacağı gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın kabulüne, kusuru tespit edilemediğinden davalı M.K. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştirDava, işyeri sigorta sözleşmesine, poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.Davacı tarafından yangın, rizikolarına karşı teminat altına alınan işyerine sirayet eden yangının mülkiyeti davalı şirkete ait olup davalı M. K. K. tarafından kiralanarak lokanta olarak işletilen yerden çıktığı iddiası ile işbu dava açılmış ve mahkemece yangının davalı şirkete ait binadan sirayet ettiği ve yangının çıkmasında kiracı olan davalı Kemalettin’in her hangi bir kusurunun bulunmadığı, dolayısı ile bina maliki olan davalı şirketin zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.Ancak, mülga 818 sayılı BK’nın 58. maddesine göre bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı sorumlu olup, bu sorumluluk, kusur esasına dayanmayan objektif sorumluluk niteliğindedir. Bina veya imal olunan şeydeki bozukluğun veya eksikliğin malikten kaynaklanmasına gerek yoktur. Başka bir anlatımla, malike kusur isnadı gerekli değildir. Ancak, böyle bir davada öncelikle zarar gören (dava konusu olayda halefiyet gereği davacı sigorta şirketi), zarar gördüğünü ve bu zararın davalı şirkete ait binadan kaynaklandığını ispat etmesi gerekmektedir. Zararın davalı şirkete ait binadan kaynaklandığı ispat edildikten sonra bu zararın bina veya yapı eserinin yapılışındaki bozukluk veya bakım eksikliğinden kaynaklandığının da ispat edilmesi gerekmektedir. Tüm bu hususlar ispat edildikten sonra kural olarak bina veya imal olunan şeyin malikinin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Malik, mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiğini kanıtlar ise sorumluluktan kurtulabilecektir.Somut olaya dönüldüğünde, her ne kadar mahkemece davacıya sigortalı işyerinde meydana gelen yangının başlangıcının davalı şirkete ait bitişikteki işyerinden çıktığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, aynı binada zarar gören diğer işyerleri tarafından yangının davalı şirkete ait işyerinden çıktığı iddiası ile Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan rücuen tazminat davasında mahkemece, itfaiye raporu, polis kriminal raporu, savcılık araştırması ve alınan bilirkişi raporuna göre yangının elektrik tesisatından kaynaklanmadığı, LPG kokusuna rastlanılmadığı, doğal etkenlerden oluşmadığı, yangının herhangi bir yangın başlatıcı yada hızlandırıcı bir madde ile meydana gelmediği, dolayısı ile yangının neden kaynaklandığının belirlenemediği, buna göre bina maliki ve kiracının yangından nasıl ve ne şekilde sorumlu olduğuna ilişkin atfedilecek somut bir kusur ve muhafaza sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine ilişkin verilen karar Dairemizin 25.02.2013 tarih, 2012/3036 E., 2013/3395 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.Anılan dava ile işbu davanın tarafları farklı ise de aynı hukuki nedene dayalı olarak açılmış olan o davada verilen karar işbu dava için güçlü delil niteliğinde olacağı kuşkusuzdur.Bu durumda, mahkemece, aynı olay nedeniyle farklı kararlar çıkmasının önlenmesi ve yargı birliğinin sağlanabilmesi amacıyla, Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/719 E., 2011/66 K. sayılı dava dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi, şayet kesinleşmiş ise anılan mahkemece verilen kararın işbu davada değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalı şirkete verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 08/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.