Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6896 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16548 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL 28. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2012NUMARASI : 2011/87-2012/153Taraflar arasında görülen davada İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/06/2012 tarih ve 2011/87-2012/153 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08.04.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. S.. H.., asıl ve birleşen davada davalılardan G.. Ö.., M.. A.. ve S.. G.. vekili Av. G. K., Türkiye Tekstil San. İşveren Sendikası vekili Av. Ö.E.K. M. Yat. Men. Dağ. A.Ş. vekili Av. M. D. G. Sigorta A.Ş. vekili Av. M.D. L. D.vekili Av. Adnan Yenice ve Avea İletişim vekili Av. C. Ç. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, asıl ve birleşen davasında müvekkili nezdinde elektronik cihaz sigorta poliçesi ve iş yeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan yerlerin davalıların sorumluluğunda bulunan binada çıkan yangın sonucu hasarlandığını, sigorta tazminatının ödendiğini, rücu koşullarının oluştuğunu, tazmini için yapılan icra takiplerinin itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunmalar, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı yerlerde yangın çıktığı ve hasarlar oluştuğunun çekişmesiz olduğu, uyuşmazlığın meydana gelen hasarın gerçek bir zarar olup olmadığı, hasarın miktarı ve davacı sigorta şirketi tarafından tazminat istenip istenemeyeceği noktasında toplandığı, davacı tarafından hasar tespiti sonucunda ödemelerin yapılıp yapılmadığının kanıtlanması gerektiği, dosyada yapılan inceleme sonucunda hasarın davacı tarafından ilgililere ödendiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı, bu konuda davacı vekiline 03.04.2012 günlü oturumda 2 haftalık kesin süre verildiği ve sunmaması halinde dava şartı olduğundan ona göre karar verileceği hususunun ihtar edildiği, davacı yanın bu belgeleri duruşma günü ibraz etmesine rağmen okunamadığı ve ayrıca verilen kesin süre içinde ibraz etmediği, ara karar gereğini yerine getirmediği ve davanın görülebilme nedeni olan ibranamelerin de bu şekilde süresinde sunulmadığı, sunulan belgelerin de tamamen silik ve okunaksız olduğu anlaşılmakla kesin süreye rağmen sunulmayan ibranameler nedeni ile davacının davayı açabilmesi ve görülebilmesi için dava koşulun oluşmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Asıl ve birleşen dava, işyeri ve elektronik cihaz sigorta poliçeleri uyarınca ödenen tazminatların rucuan tahsili için başlatılan icra takiplerine itirazların iptali istemine ilişkindir.Asıl ve birleşen davanın somut uyuşmazlığa uygulanacak mülga TTK'nın 1301. maddesine dayalı olarak açıldığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Sigortacının halefiyet hakkının varlığı için, bir sigorta sözleşmesinin bulunması, sigortacının bu sözleşmeye dayanarak sigorta ettirene bir ödeme yapmış olması ve sigorta ettirenin kendisine zarar verene karşı dava hakkının mevcut bulunması koşullarının bir arada bulunması gerekir. Halefiyete dayalı rücu davası, esas itibariyle sigorta ettirenin kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır.Davacı, asıl ve birleşen davasında 30.01.2012 havale tarihli delil listesinde sigorta ettirenlere ödemelerini gösterir ibraname örneklerini sunmuştur. Ancak, mahkemece, 03.04.2012 tarihli celsede ibranameler hiç sunulmamış gibi tüm ibranamelerin 2 haftalık kesin süre içinde ibraz edilmesine, aksi halde sunulmadığı ve dava şartı olduğundan buna göre karar verileceği yönünde ara kararı verilmiştir. Davacı vekili, ibraname örneklerini tekrar sunduğu gibi Uyap üzerinden de gönderildiğini açıklamıştır. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere, böyle bir davanın görülebilmesi için, sigortacının sigorta sözleşmesine dayalı ödeme yapması gerekmektedir. Anılan ödemenin ibraname içermesi şart değildir. Somut olayda ise, ödemeyi gösteren belgeler ibraz edilmiştir. Fakat, bunların içeriği tam okunamamakta, başka bir anlatımla, içerikleri tam olarak anlaşılamamaktadır. O halde, davacı vekiline ibranemelerin okunaklı aslı veya örneğini veyahutta sigorta ettirenlere ödemesini ispat etmesi için usulüne uygun süre verilmesi gerekmektedir. Bu durum karşısında, ibraz edilen ibranamelerin aslının veya okunaklı onaylı örneğinin veyahut da sigorta ettirenlere yaptığı ödemeleri belgelendirmesi için, davacı vekiline usulüne uygun süre veya kesin süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl ve birleşen davanın davacısı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.