MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/09/2011 tarih ve 2010/311-2011/1211 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada kredili mevduat hesabının bulunduğunu, internet bankacılığı ile bu hesaptan tanımadığı bir kişiye 5 ayrı işlemle 2.250 YTL kredi kullanılmak suretiyle havale yapıldığını, davalı bankanın gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, anılan bedelin bankanın bu hesaba uygulamış olduğu temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının gerekli güvenlik önlemlerini uygulamadığını, bu nedenle oluşan zarardan sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 12.01.2010 tarih, 2008/8842 E. 2010/200 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı hesabının vadesiz mevduat hesabı olduğu, buna göre alacağa yasal faiz uygulanması gerektiği, her ne kadar yargıtay bozma ilamı sonrasında davalı tarafça, davacı hesabından 2.250,00 TL tutarında para çekilmediği ileri sürülmüş ise de, dosya kapsamındaki kayıt ve belgeler, bilirkişi raporu ve yargıtay bozma ilamı öncesinde davalının yazılı ve sözlü savunmaları dikkate alındığında bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 2.250,00 TL'nın 02/02/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, özel oranlı faiz uygulanması talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, internet bankacılığından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, Dairemizin 12.01.2010 tarih, 2008/8842 E. 2010/200 K. sayılı bozma ilamında mahkemece, davacının hesabından 2.2.2007 tarihinde çekilen paranın davalı banka tarafından hangi tarihte ve hangi faiz oranında tahsil edildiği belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, bozma ilamı sonrasında davalı bankaya yazılan müzekkere cevabında 2.250,00 TL'nin sadece 1.610,00 TL'sinin davacıya ait olduğu, kalan 640 TL'nin işbu hesabın kredili oluşu nedeniyle banka kaynaklarından ödendiği, halen davacıdan tahsil edilemediği belirtilmiştir. Bu kapsamda, banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak kredi niteliğinde olup, hesaptan yolsuz olarak çekilen tutarın davalı tarafça davacıdan tahsil edilip edilmediğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.