MAHKEMESİ : SİLİFKE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/05/2013NUMARASI : 2012/23-2013/383Taraflar arasında görülen davada Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/05/2013 tarih ve 2012/23-2013/383 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, M. Z. Bankası Şubesi'ne ait, Ö. N.Narenciye Gıda İth.Gi ve Tar. Ür. Firması'nın 59372 nolu 20.12.2011 tarih ve 15.000,00 TL bedelli çekin sahte olduğunu, çekin ödemesinin, çeki muhatap bankaya ibraz eden davalı M.. U..'a sehven yapıldığını, çekin sahte olduğunun davacı bankaca ödeme yapıldıktan sonra anlaşıldığını, sahte çek nedeniyle C. Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu, Silifke 1.Noterliği'nin ihtarnamesi ile çek bedelinin bankaya iadesinin davalıdan talep edildiğini, davalı vekilinin ihtara cevabında mülga TTK'nın 724. maddesi gereği sahte çekin ödenmesinde muhatap bankanın sorumlu olacağı hükmüne dayanarak, sahte çek bedelini iade etmeyeceğini bildirdiğini ileri sürerek, 15.000,00 TL çek bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu çekin müvekkilinin kardeşi olan M. U.'a ait nar bahçesinin satışı nedeniyle alıcı tarafından müvekkilinin kardeşine ciro edildiğini, müvekkili tacir olduğundan ve kardeşinin köyde bulunması nedeniyle çeki müvekkiline tahsil cirosu ile bankadan tahsili için verdiğini, bu arada müvekkilinin davalı bankadan çekin sıhhatini teyit ettiğini, bankanın olumlu yanıt verdiğini, muhatap banka olan davacının sanki keşideciymiş gibi mutlak def'i imkanından yararlanmak istediğini, sahteliği bankanın dahi anlayamadığını, müvekkilinin anlamasının imkansız olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; çek bir ödeme aracı olup görüldüğünde ödenip, son yetkili hamil olan davalı tarafından bankaya ibraz edilen çek davalıya ödendiğinden husumet itirazının yerinde olmadığı, dava konusu çek incelendiğinde davalının çeki ciro yoluyla Mehmet Uysal'dan aldığı, cironun tahsil amaçlı olduğuna ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığından yapılan cironun temlik cirosu olduğuna kanaat getirildiği, kambiyo senetlerinde sahtecilik def'inin iyi niyetli hamil de dahil olmak üzere herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def'ilerden olduğu, dolayısıyla hamilin çekin iktisabında iyiniyetli olmasının kazanımını korumayacağı, sahte veya tahrif edilmiş çeke binaen ödenen miktarın iade edilmemesinde ısrar etmenin iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 15.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava dilekçesinde dava konusu alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili talep edilmiş, davanın kabulüne karar verildiği halde, faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 768,65 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı M.. U..'dan alınmasına, 08/04/2014 arihinde oybirliğiyle karar verildi.