Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6819 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17856 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2012NUMARASI : 2011/358-2012/247Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/05/2012 tarih ve 2011/358-2012/247 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin nakliyat sigortası ile sigortaladığı dava dışı firmaya ait tekstil emtiasının davalı tarafından Türkiye-İspanya arası taşındığını, 2 top kumaşın alıcısına teslim edilmeden İspanya'da çalındığını, sigortalıya 7.405,18 TL ödendiğini ileri sürerek bu bedelin ödeme tarihi olan 06.08.2008 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, hırsızlığın, müvekkilinin taşıması sona erdikten sonra alıcının isteği ile yapılan ara nakliye sırasında meydana geldiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, CMR Konvansiyonu'nun 30'uncu maddesi uyarınca müvekkiline bir bildirim yapılmadığını, sınırlı sorumluluğun bulunduğunu, ödeme tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının taşımasını üstlendiği malın tesliminin İspanya/Madrid'te alıcı firmaya yapılacağının konşimentoda belirtilmesine karşın sigortalı malların İspanya Gümrüğü'ne bırakıldığı, bu yönde gönderici ve alıcı firma tarafından davalı taşıyıcıya hitaben herhangi bir talimat yazısı bulunmadığı, davalı taşıyıcının malları CMR belgesinde yazılı nihai noktaya ve firmaya teslim edimini yerine getirmediği, aktarma nakliyesi sırasında gerçekleştiği anlaşılan hırsızlık nedeniyle CMR Konvansiyonu 17. maddesi kapsamında oluşan zarardan sorumlu olacağı, CMR Konvansiyonu'nun 23/3. maddesine göre davalı taşıyıcının sorumluluğunun çalınan mal ağırlığına göre 755,19 SDR ile sınırlandırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.093,76 TL'nin 06.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava, nakliyat sigortacısının sigortalıya ödediği hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davalı, malı İspanya Gümrüğü'ne teslim ettiğini, buradan alıcının isteği ile aktarma nakliyesi sırasında hırsızlığın meydana geldiğini savunmaktadır. Taşımacı, yükü alıcıya teslim etmekle edimini ifa etmiş sayılır. Bu andan sonraki hasar ve ziyadan sorumlu olmaz. Somut olayda, taşınan emtianın davalı tarafından Madrid Gümrüğü'ne teslim edildiği, malların buradan bir minibüse yüklendiği, hırsızlığın minibüste meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının taşınan malları alıcısına usulüne uygun olarak teslim edip etmediğinin, malların gümrükten alıcı firma tarafından çekilip çekilmediğinin tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.2- Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen açıklamalar doğrultusunda yapılacak araştırma sonucunda, davalının taşıdığı malları alıcısına usulüne uygun bir şekilde teslim etmediği anlaşılırsa, malların gümrükten çekilmesinden sonra bir minibüsle taşınmasının ve teslim şeklinin CMR Konvansiyonu uyarınca sorumluluğunu sınırlayan hükümlerden yararlanmasına engel olacak derecede bir kusur oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususta bir değerlendirme yapılmaksızın CMR Konvansiyonu'nun 29'uncu maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu yönden de davacı yararına bozulması gerekmiştir.3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 07/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.