MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2011/28-2013/191Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.09.2013 tarih ve 2011/28-2013/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, taraflar arasında 17.04.2008 tarihli marka ve lisans sözleşmesi imzalandığını, buna göre müvekkilinin davalı markalarını yabancı dil eğitim kursunda kullanabileceğini, karşılığında 100.000 TL ödeneceğini, asıl sözleşme ve revizyon sözleşmeleri ile 2009 yılı sonuna kadar marka alan müvekkilinin sözleşme süresi dolmadan gerekçe göstermeye gerek olmaksızın devir etmek istediğinde işletmeye eğitimde kullanmaya alınan demirbaşlardan kullanılabilir durumda olanların fatura karşılığında tamamının müvekkiline ödeneceğini, sözleşmenin müvekkilince feshi ve ihtarnamelere rağmen davalının feshin haksız olduğunu belirtip talep edilen bedeli ödemediğini, ancak sözleşmede fesih için gerekçe gösterilme zorunluluğunun bulunmadığını, anılan demirbaş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşmenin fesih bildiriminde müvekkilinin davacıyı yanıltmasına dayanıldığını, herhangi bir bir yanıltma bulunmadığından feshin haksız olduğunu, sözleşmenin 7'nci maddesine göre marka veren müvekkilinin ancak işletmeyi devralmak isterse devralınan malzemeler için bedel ödeme yükümünün bulunduğunu, anılan demirbaşların kullanılabilir durumda olup olmadığının bilinmediğini, davacının müvekkiline cari hesap borcu bulunurken eşya bedellerini isteyemeyeceğini, revizyon sözleşmesindeki imzayı müvekkilinin atmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, revizyon sözleşmesinin de davalı şirket temsilcisi tarafından imzalandığının grafoloji bilirkişileri raporundan anlaşıldığı, iadeye konu malzemenin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu gibi faturalarının da ibraz edildiği, taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 7'nci maddesinde marka alanın devretmek istemesi halinde işletmede eğitimde kullanılmaya alınan demirbaşlardan kullanılabilir durumda olanların fatura bedellerinin davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline, asıl alacağın % 40'ına tekabül eden 22.524,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, marka ve lisans sözleşmesinin feshi sebebiyle davalıya devredilecek demirbaş bedellerinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 7'inci maddesinde demirbaşlardan kullanılabilir durumda olanların fatura tutarlarının marka alana ödeneceği belirtilmiş olup mahkemece anılan demirbaşların kullanılabilir durumda olup olmadıkları yönünde bir araştırma yapılmaksızın tüm fatura tutarlarının tahsiline imkan verecek şekilde itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.3-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.