Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6805 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10136 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/06/2014 tarih ve 2005/2021-2014/598 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı (temlik alan) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının, 22/06/2000- 30/11/2004 tarihleri arasında müvekkili şirkette idari işler elemanı olarak çalıştığını, 30/11/2004 tarihinde istifa ederek görevinden ayrıldığını, 22/03/2005 tarihli soruşturma raporunda davalının, müvekkil şirket hesaplarını, kasasını, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarını, kullanış amaçlarına ve şirket yönetmeliklerine aykırı şekilde kullandığının ve gerçeği yansıtmayan faturalar düzenlemek sureti ile usulsüz kapamalar yaptığının tespit edildiğini, söz konusu işlemlerin tespiti üzerine davalı aleyhine 2.000,00 TL asıl alacak ile 1.633 TL işlemiş yasal faizinin tahsili talebiyle ... 4.İcra Müdürlüğü'nün 2005/50 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı - borçlunun %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, yargılama sırasında dava konusu alacak ... ile ... ...Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş. arasında yapılan 30/06/2007 tarihli temlik sözleşmesine istinaden ... tarafından devir ve temlik alınmıştır. Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirkette iş akdi ile Ulaştırma, Rezervasyon ve Araç-Envarter kısımlarında eleman olarak görev yaptığını, davalının çalıştığı süre boyunca şef pozisyonu almadığını ve hiç imza yetkisi bulunmadığını, davalının çalıştığı şirkette alınan avans ve kapamaların bir silsile içinde ve denetimden geçerek yapıldığını, davacının davalı ile arasında borca kaynaklık edebilecek bir ilişki bulunmamakla davacının iddiasının soyut ve dayanaksız kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin harcama belgelerinde bir usulsüzlük tespit edilemediği, davalı - borçlunun şef pozisyonunda çalışmadığı, imza yetkisinin olmaması nedeniyle kusurunun bulunmadığı, davalı - borçlunun itirazında haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı (temlik alan) vekili temyiz etmiştir.1-Dava, davacı şirket çalışanı olan davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu eylemlerin işlendiği yıllarda davalı ... davacı şirket çalışanı olup, davacı şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumda, anılan davalının davacı ile aralarındaki hizmet sözleşmesine aykırı davranmak suretiyle çalıştığı şirketi zarara uğrattığı iddia edilerek hizmet akdi ile çalışan bu şahısa karşı tazminat davası açılmıştır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi hükmü uyarınca İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayalı her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde iş mahkemesi görevlidir. Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınmak zorundadır. Bu nedenle mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğu işbu davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle re'sen bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı (temlik alan) vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı (temlik alan) vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 17/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.