MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2013NUMARASI : 2012/681-2013/417Taraflar arasında görülen davada Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/06/2013 tarih ve 2012/681-2013/417 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili, fer'i müdahil TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18.563 TL'nin altında bulunduğundan 6100 Sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun'la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı bankanın Eskişehir Şubesi'ne hesap açmaya giden müvekkillerinin, banka çalışanlarının "O. S. bankasının kendi bankaları olduğu, paranın tamamıyla banka güvencesi altında olduğu ve daha yüksek gelir sağladığı" yönündeki tavsiye ve yönlendirmeleriyle müvekkillerinden H.. K..'nun 24/11/1999 tarihinde 14.272,00 TL'lik, M.. K..'nun ise aynı tarihte 6.810,00 TL’lik “Off Shore” hesabı açtırarak tasarruflarını bu hesapta değerlendirmeye başladıklarını, yaptığı işlemlerden dolayı 21.12.1999 tarihinde TMSF tarafından el konulan davalı bankanın verdiği taahhüt ve güvencelere rağmen, müvekkillerinin parasını ödemediğini, Y.S. O. S.Bank aleyhine yapılan icra takibi sonucu aciz vesikası alındığını ve bu suretle açılan davada yüksek mahkemenin belirttiği O.S. Bankaya müracaat ve hukuki süreci tüketme şartının gerçekleştiğini, davalının müvekkilinin zararından Borçlar Kanunu'nun 5 ve 100. maddeleri uyarınca sorumlu bulunduğunu, ayrıca bu durum nedeniyle sıkıntılar yaşayan müvekkillerinin psikolojilerinin bozulduğunu ileri sürerek, müvekkillerinden H.. K..'nun 14.272 TL alacağının ve 10.000 TL manevi tazminatın 24.11.1999 tarihinden, M.. K.. yönünden ise 6.810 TL alacağının ve 6.000 TL manevi tazminatın 24.11.1999 tarihinden itibaren alacağa reeskont ve manevi tazminata yasal faiz yürütülerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile faiz türünü avans faizi olarak değiştirmiştir. Davalı vekili, yetki, görev ve zamanaşımı itirazında bulunduktan sonra esasa ilişkin olarak müvekkilinin durumunun Borçlar Kanunu'nun 457 ve devamı maddelerinde düzenlenen havale sözleşmesindeki havale gönderenin talimatı doğrultusunda havale meblağının havale alıcısına ulaştırılmasını sağlayan havale ödeyicisi olduğunu ve sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca manevi tazminat verilmesi koşullarının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda, her iki davacının birer adet off shore hesabının bulunduğunu, hesapların son temdit tarihlerinin 24.11.1999 olduğunu, bu tarih itibariyle davacı M.. K..'nun 6.810,00 TL ve davacı H.. K..'nun 14.272,00 TL tutarında alacaklı olduğunu gerekçesiyle, davacı M.. K.. için 6.810,00.TL'nin 24/11/1999 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, davacı H.. K.. için 14.272,00 TL'nin 24/11/1999 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, maddi tazminat taleplerinin kabulüne, koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.Kararı davalı banka vekili ve fer'i müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ING Bank A.Ş ve fer'i müdahil TMSF vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece davacıların hesaplarından off shore hesabına havale yapıldığı tarihe kadar tahakkuk eden faiz ve vade tarihinden itibaren hesabın vadesinin temdit edildiği tarihe kadar tahakkuk eden faiz miktarı nazara alınarak son temdit tarihi itibariyle davacıların alacak miktarını hesaplayan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiş ise de, karar Dairemizin yerleşik içtihatlarına aykırı olmuştur. Mahkemece, taraflar arasında akdi ilişki olmadığı ve davalı bankanın haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu nazara alınarak davacıların davalı bankaya yatırdıkları paranın, yatırıldığı tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiği ve faize hükümedilirken taleple bağlı kalınarak ve ıslah ile dava dilekçesinde talep ve tercih edilen faiz oranı değiştirilemeyeceği gibi, bozmadan sonra da ıslah talebinde bulunulamayacağı gözönünde bulundurularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ING Bank A.Ş. ve fer'i müdahil TMSF vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ING Bank A.Ş. ve fer'i müdahil TMSF vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Banka'ya iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.