MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/01/2014 tarih ve 2010/270-2014/9 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... Tur. Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 12/05/2015 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ..., davalılardan .... Tur. Tic. A.ş. vekili Av..... ve diğer davalı ...Sigorta A.Ş. vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...'nun da içinde bulunduğu davalı ..Taşımacılık Turizm San. ve Tic. A.Ş'ye ait helikopterin teknik donatımının yetersizliği, pilotun ağır ihmali, işleten şirketin işletme sorumluluklarını meydana getirmemesi sonucu 25.03.2009 tarihinde düştüğünü, muris dahil 6 kişinin vefat ettiğini, müvekkillerinin olay nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, manen çok büyük zarara uğradıklarını ileri sürerek, davacı Gülefer için 10.000 TL maddi ve 500.000 TL manevi, davacılar ... ve... için ayrı ayrı 8.000 maddi ve 250.000 TL manevi tazminatın ödenmesini, ayrıca davalı sigorta tarafından yapılan ödemeler için olay tarihinden ödeme tarihine kadar işlemiş faizin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemlerini yükseltmiştir. Davalı ... Taşımacılık Tur. Tic. A.Ş. vekili, kazanın aniden değişen hava şartları nedeniyle meydana geldiğini, helikopterin üretici tarafından belirlenen kurallar dairesinde ve onun talimatları doğrultusunda işletildiğini, pilotun tecrübeye ve yeterli vasıflara sahip olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... Sigorta A.Ş vekili, müvekkilinin davacılara ödeme yaptığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların murisinin davalı... ... Tur. Tic. A.Ş'ye ait helikopterle seyahati sırasında kaza sonucu vefat ettiğini, olay nedeniyle destekten yoksun kaldıkları, manevi üzüntüye kapıldıkları, maddi tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte hükmedilmesi gerektiğinden davadan önce yapılan ödeme nedeniyle olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacı Gülefer için 15.019 TL maddi, 250.000 TL manevi, davacı ... için 62.537 TL maddi, 150.000 TL manevi, davacı F.. Y.. için 128.924 TL maddi ve 150.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacılar ve davalı .... Tur. Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bent, davacılar vekilinin (3) ve (4) numaralı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, hava taşıması esnasında meydana gelen kaza nedeniyle mirasçıların tazminat istemlerine ilişkindir. 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun 106'ncı maddesinde, havayolu ile yurt içinde yapılacak taşımalarda; bu Kanunda hüküm bulunmadıkça, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların hükümleri ve bu anlaşmalarda da hüküm bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun'un 124'üncü maddesinde de "Taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırılması, 12 Ekim 1929 tarihinde Varşova'da imzalanan ve Uluslararası Hava Taşımalarına İlişkin Bazı Kuralların Birleştirilmesi Hakkındaki Sözleşme ve bu sözleşmeyi değiştiren Türkiye'nin katıldığı sözleşme ve protokollerin hükümlerine göre tayin olunur" hükmüne yer verilmiş olup 126'ncı madde "Zararın, taşıyıcının veya adamlarının zarar vermek kastı ile veya zararın doğması ihtimali olduğunu bilerek dikkatsizce yaptıkları bir hareket veya ihmal sonucunda meydana geldiği ispat edildiği takdirde; bu kanunda öngörülen sorumluluk sınırları uygulanmaz. Ancak, taşıyıcının işçileri veya temsilcileri gibi yardımcı kişilerinin meydana getirdiği sınırsız sorumluluk talebine mevzu olan zarar hakkında Borçlar Kanunu'nun 55'inci madde hükümleri saklıdır." şeklinde düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anılan yasal düzenlemelere göre davalı taşıma şirketinin sorumluluğu yönünde hava taşımacılığı konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişilerden oluşan bir heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar değerlendirilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı ... Tur. Tic. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.3-Öte yandan, davacı taraf, davalı taşıyıcının haksız eylem tarihi itibariyle, sigorta firmasının ise genel şartlara göre temerrüte düştüğü tarih ile davalı sigorta şirketinin davacılara ödeme yaptığı tarihler arasında geçen süre zarfında işlemiş faiz talebinde bulunduğu halde, mahkemece yanılgılı değerlendirmelerle maddi tazminatta faizin dava tarihinden itibaren başlayacağı gerekçesiyle, talebin reddine karar vermesi doğru olmamış, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.4-Ayrıca, kabule göre davacı taraf maddi tazminat açısından olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş, mahkemece dava tarihinden itibaren maddi tazminata hükmedilmiştir. Oysa, sigorta genel şartları uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunduğu gibi, davalı taşıyıcı yönünden de uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklanmakta olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren temerrüde düşmüş sayılır. Yine, mahkemece kendilerini vekille temsil ettiren davacılar yararına 43.259,20 TL vekalet ücreti takdir edilmiş ise de, davacıların birlikte dava açması objektif dava birleşmesi niteliğinde olup, davacılar ihtiyari dava arkadaşı konumundadır. Bu durumda, her bir davacı lehine hükmedilen tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine karar verilmemesi hatalı olduğu gibi, maddi ve manevi tazminat istemleri açısından da ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle davacılar yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: 1-Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına, (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara, davacılardan alınıp davalı... Tur. Tic. A.Ş'ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... Tur. Tic. A.Ş'ye iadesine, 12/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.