Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6749 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3827 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SEYDİŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/09/2012NUMARASI : 2011/504-2012/449Taraflar arasında görülen davada Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2012 tarih ve 2011/504-2012/449 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, mülkiyeti müvekkiline ait olan K. İli S. İlçesi .. ada .. parselde kayıtlı bulunan taşınmazın dava dışı borçlu Ö.Tarım Ürünleri Pazarlama ve Tic. San. Ltd. Şti'nin davalı bankadan asil veya kefil olarak kullandığı tüm kredilerin teminatı olarak verildiği belirtilip Seydişehir İcra Müdürlüğü'nün 2007-804 E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak müvekkilinin kredilere kefaleti söz konusu olmadığı gibi davalı bankaya da borcu bulunmadığını, müvekkilinin kredi sözleşmelerinde imzası olmadığını, icra emrinin müvekkiline tebliğ edilmeden satış yapıldığını, müvekkilinin takipten haberdar olmadığı gibi taşınmazı satılmasın düşüncesi ile bankaya ödeme yaptığını, buna rağmen banka tarafından takip yapılıp taşınmazın satışı yapıldığını, takip konusu yapılan ipotek belgesi de tapu sicil müdürlüğündeki sözleşmeyi yansıtmadığını, fer'i nitelik taşıyan ipoteğin bağlandığı herhangi bir kredi sözleşmesi olmadığını, resmi senette ipotek bedel miktarı bulunmadığını, ipotek geçersiz olup kurulan ipotek ne ana para ne de üst sınır ipoteği olduğunu, müvekilinin ipotek boçlusu olmadığı halde borçlu gibi takip yapılarak taşınmazı satıldığı ve zarara uğratıldığını, bu nedenle satıştan elde edilen paranın iadesi gerektiğini ileri sürerek, satış neticesi elde edilen 82.000 TL'nin icra kasasına girdiği, bu tarih kabul edilmediği takdirde paranın davalı tarafa ödendiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, Seydişehir İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011-94 E. sayılı dosyasında ihalenin feshi davası açıldığını, bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, istirdat davası şartlarının oluşmadığını, müvekkil banka ile dava dışı Ö.Tarım Ürünleri Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi genel sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, davacının gayrimenkulünü bankaya ipotek etmek sureti ile müştereken ve müteselsilen borcun sorumluluğunu üstlendiğini, borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek ihtar gönderildiğini, ihtara cevapta davacının ipotek verdiğini ikrar ettiğini, daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, davacının satış mahallinde hazır olup kıymet takdirine itiraz ettiğini, davacının tapu sicilinde belli olan ipotek değerine hiçbir şekilde itiraz etmediğini, ipotek belgesinde ipoteğin sağladığı güvence miktarı doğru olarak yapılıp tescil gerçekleştirildiğini, 2007 yılından beri süre gelen hukuki süreçte davacının bu durumu hiç dava konusu etmemesi taşınmazın müvekkili banka alacağına mahsuben ihalesinden sonra iddia hakkını kullanması da açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, resmi senette bir meblağ yazmıyor ise bunun iradeye aykırılığı farklı bir dava konusu teşkil ettiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, icra hukuk mahkemesi kararlarının kesinlik arz etmedği ve ihalenin feshi davası süreden reddedildiği anlaşıldığından derdestlik itirazı yerinde görülmediği, davacının Ö. Tarım Ürünleri Paz. Tic. Ve San. Ltd. Şti'nin Türkiye V.. B.. Merkez ve Şubelerine doğmuş ve doğacak tüm borçlarına karşılık olmak üzere 04/04/2005 tarihinde Seydişehir Tapu Sicil Müdürlüğü'nde imzaladığı ipotek resmi senediyle S. İlçesi A.. Mahallesi .. pafta, .. ada, .. parsel sayılı taşınmazı üzerine ipotek tesis ettiği, ancak yapılan resmi senette ipotek derecesi ve miktarının bulunmadığı, dava konusu matbu şekilde düzenlenmiş ipotek resmi senedinde ipoteğin ne kadar miktar için yahut ne kadar azami miktar için güvence verildiğinin belirtilmediği, matbu haldeki senedin bu kısımlarının taraflarca doldurulmadığı dosyaya sunulan senet metninden açıkça anlaşıldığı, tapu memuru huzurunda yapılan dava konusu resmi senedin kanunun emredici hükümlerine aykırı şekilde düzenlendiği ve mutlak butlanla batıl olduğu, ipotek belgesinde belirtilen 200.000 TL ipotek bedeli ise davalı bankanın tek taraflı tapu müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu müzekkere üzerine düzenlendiği, bu nedenle davalı bankanın geçersiz bir resmi senede dayanarak davacıdan kazanımlarını iade etmesi gerektiği, gerekçesi ile davanın kabulüne davacı tarafça davalıya ödenen 82.000 TL'nin 09/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, 3. kişinin borcuna teminat olarak yapılan ipotek sözleşmesinin geçersiz olması nedeni ile satılan taşınmazın bedelinin tazminat olarak tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlendiği gibi yapılan ipotek sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, ipotek akit tablosunda ipotek limitinin belirtilmemiş olması sözleşmenin geçersiz olduğunu göstermeyeceği gibi, dosyada mevcut aynı gün düzenlenen ipotek belgesinde de ipotek limitinin belirtilmiş olması nedeni ile yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.