Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 670 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4408 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.11.2010 tarih ve 2009/275-2010/286 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin "..." lider markası ile birçok gıda maddesi üretimi ve pazarlaması işiyle meşgul ve 03.08.1992 tarihinde tescil edilmiş "... " markasının sahibi olduğunu, davalı ... ...nin davacının markasının toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyinden yararlanmak amacıyla "..." ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere diğer davalı nezdinde başvuru yaptığını, başvuruya davacının itirazının nihai olarak TPE YİDK'ca reddedildiğini, ret kararının 556 sayılı KHK'nin 7/b, 8/c ve 9/b maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptaline, tescil tekemmül ettirildiği takdirde davalı şirket markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, davacının markasındaki esas/ayırt edici unsurun "..." ibaresi olduğunu, "" ibaresinin "Hindistan Cevizli Bar" anlamına geldiğini ve bu ibarenin, ürünün cinsini belirttiğini, davacının markası ile müvekkilinin başvurusunun birbirine benzemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı TPE Başkanlığı vekili, enstitü kararının doğru olduğunu savunmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı markasında yer alan "..." ibarelerinden "..." kelimesinin çeşitli firmaların hindistan cevizi içeren ürünlerinde sıklıkla kullandığı, İngilizce'de "..." olan ve hindistan cevizi anlamına gelen ürünün kısaltması olduğu, "..." ifadesinin kendisini oluşturan "..." ve "..." anlamından uzaklaşıp başka bir anlam kazanmadığı, "çikolata kaplı hindistan cevizi" anlamına geldiği, yani kullanıldığı ürün sınıfı olan bisküvi ve çikolata benzeri ürünler için cins ve çeşit bildirmesi nedeniyle doğrudan tanımlayıcı ve ayırt edicilikten yoksun bulunduğu ve yardımcı unsur niteliği taşıdığı, bu nedenle davacı markasında yer alan "..." ifadesinin asli unsur konumunda olduğu davalı başvurusunda ise asıl unsuru "..." ibaresinin gıda sektörü için farklılık yaratan "hindistan cevizi topu" anlamına gelen, ayırım gücü zayıf olmakla beraber doğrudan tanımlayıcı olmayan türetme bir sözcük olması nedeniyle markalar arasında iltibasın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalı marka tescil başvurusuna itirazın reddine dair TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Bozma ilamından önce alınan bilirkişi kurulu raporunda markalara bütün olarak bakıldığında tertip tarzı itibariyle davacıya ait marka ile davalının markasının gerek okunuş gerekse kulakta bıraktığı genel intiba itibariyle 556 sayılı KHK'nin 8/1-b maddesi anlamında benzemediğinin belirtilmesine rağmen, bozma ilamından sonra alınan bilirkişi kurulu raporunda ise davacıya ait tescilli marka ile davalının marka başvurusu çağrışım ve bağlantı kurulmak suretiyle karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer olmadıkları için markalar arasında 556 sayılı KHK'nin 8/1-b maddesi anlamında iltibas riski bulunduğu bildirilmiştir. Bu durumda, mahkemece bilirkişi kurulu raporları arasındaki çelişkiyi giderici, üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.