Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6641 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15273 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/11/2014 tarih ve 2014/888-2014/329 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 31/07/2011 tarihinde gerçekleşecek olan 30. Geleneksel ... ... Pehlivan Yağlı güreşlerine baş pehlivan olarak katılmak üzere, 16/07/2011'de, davalıdan 31/07/2011 tarihli, ...aktarmalı, ...-... uçuşunu gerçekleştirmek üzere bilet aldığını ancak, uçuş saatinde check-in işlemleri için başvurduğunda, overbook uygulaması nedeniyle uçakta yer kalmadığından bahisle uçağa kabul edilmediğini ve uçuşun gerçekleştirilemediğini, ...'de katılması gereken, 30 yıldır aralıksız yapılan ve oldukça prestijli olan organizasyona katılamadığını ve organizasyon başkanı ile imzalamış olduğu sözleşme gereğini yerine getirilemediğinden sözleşme bedeli olan 16.000,00 TL'nin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin ikinci olduğu ... Yağlı Güreşleri'nin 1.si olan kişi ile güreşmeye gideceği ve bunun rövanşı olacağı piyasada duyurulan güreşe katılamaması nedeniyle tüm izleyiciler tarafından gıyabında yuhalandığını, güreşmekten korkup, kaçtığı yönünde söylentiler çıktığını, seyirci ve organizasyon sahibine karşı oldukça zor durumda kaldığını, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, maddi tazminatın talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 16.000,00 TL sözleşme bedeli, ihtara rağmen dava açılmasına sebebiyet verildiği için 2.500,00 TL avukatlık ücreti, 135,77 TL ihtarname bedeli olmak üzere toplam 18.635,77 TL ile 7.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sektör uygulamasından kaynaklanan olayda müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, uygulamanın bütün dünyada, yolcular ve kamuoyunca kabul görmüş bir uygulama olduğunu, manevi tazminat talep şartlarının oluşmadığını, talebin aynı zamanda fahiş olduğunu, müvekkili tarafından meydana gelen aksaklık nedeniyle yolcu memnuniyeti çerçevesinde, DBO kuralları uyarınca, davacıya bir sonraki seferle uçması ve OW DBO bilet tanzimi önerildiğini ancak, davacının bu teklifi kabul etmediğini, maddi tazminat talebinin de haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının güreş müsabakasına katılmak için davalıdan bilet satın aldığı ancak, koltuk sayısından fazla bilet satıldığı için davacının uçağa alınmadığı ve uçuşunun gerçekleşmediği, davalı tarafından davacıya bir sonraki uçakla seyahat etme teklifinde bulunulduğu fakat, uçağın intikal saati dikkate alındığında davacının güreş müsabakasına yetişmesi ve iştirakinin mümkün olmadığı, taşımanın gerçekleşmemesi nedeniyle davacının müsabaka için yaptığı 01/07/2011 tarihli sözleşmedeki 16.000,00 TL bedeli alamadığı ve maddi zarara uğradığı, davacının seyahat etme özgürlüğünün davalının uygulaması nedeniyle kısıtlanarak davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı, davacının sunduğu akitte yazılı bedelin 16.000,00 TL olduğu, davacının bu bedeli güreş yapması halinde kazanacağı ancak, yetişemediği için güreş yapamadığı nazara alınarak hakkaniyet gereği akitteki bedelde %50 oranında indirim yapılarak ve 135.000 TL noter gideri de dahil edilerek 8.135,77 TL maddi zarar ve 2.000,00 TL manevi zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, hükmedilen maddi ve manevi tazminatın 07/09/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça, 31/07/2011 tarihinde yapılacak olan 30. Geleneksel ... ... Pehlivan Yağlı Güreşlerine katılmak üzere davalı şirketten uçak bileti satın aldığı, davalının overbook uygulaması nedeniyle uçuşu gerçekleştiremediği ve güreşe katılamadığı, bu nedenle organizasyon başkanı ile imzalamış olduğu sözleşme gereğini yerine getiremediğinden sözleşme bedeli olan 16.000,00 TL'nin kendisine ödenmediğinin iddia edilmesi karşısında, dosyaya ibraz edilen sözleşme metni ve tanık beyanlarından, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere bu bedelin davacıya ödenmediği anlaşıldığından, talep doğrultusunda sözleşme bedelinin de maddi tazminat olarak davacıya verilmesi yönünde karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile anılan bedelde %50 tenkise gidilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca, mahkemece, manevi zarar karşılığı olarak 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Genel kabul gören görüşe göre manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır.818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, dosya kapsamı ve tanık beyanlarından, davacının 30. Geleneksel ... ... Pehlivan Yağlı Güreşlerine baş pehlivan olarak katılacağı, bu güreşin, davacının ikinci olduğu ... Yağlı Güreşlerinin birincisi olan kişi ile güreşeceği ve bunun rövanşı olacağı duyurulan bir güreş olduğu, güreşe bir çok insanın seyirci olarak katıldığı ve güreşin televizyonda yayınlandığı, gerek yurt içi gerekse yurt dışı basınında yer aldığı, davacının güreşe katılamaması nedeniyle seyirci tarafından gıyabında yuhalandığı, rakibinden korktuğu için güreşe katılamadığı yönünde söylentiler, haberler çıktığı, bu nedenle yurt içi ve yurt dışında bulunan müsabakalara uzun süre katılamadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle, mahkemece davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı, olayın oluş şekli, tarafların olayın oluşumundaki kusur oranları, meydana gelen zarar, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların konumu da dikkate alındığında az bulunmuştur. Bu itibarla, açıklanan hususlar nazara alınarak daha makul, daha ılımlı, somut olayın özelliklerine daha uygun düşen bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı miktara hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın bu yönden de davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 518,37 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.