MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2015 tarih ve 2014/1590-2015/255 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/06/2016 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, asıl davada, müvekkili ile davalı ... arasında 08.01.2009 tarihli acentelik sözleşmesi imzalandığını, ancak davalının ödemekle yükümlü olduğu borcu ödemediğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini, davalının müvekkiline 178.418 TL borcu olduğunu, 75.000 TL ipotek ve 26.000 TL bono düşüldüğünde 77.418,59 TL asıl alacak ve işlemiş reeskont faizi alacağının bulunduğunu, bu yönden davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının borca itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada da, müvekkili ile davalı ... arasındaki acentelik sözleşmesinden kaynaklanacak borca karşılık ...'e ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, sonrasında taşınmazın ipotekli olarak diğer davalı ...'a satıldığını, davalılar hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe borçluların itiraz ettiğini, itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen dosya davalısı ... cevap vermemiştir.Birleşen dosya davalısı ... vekili, müvekkilinin borçtan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, tüm dosya kapsamına göre, birleşen dosyadaki davalı ... ve davalı ... hakkındaki önceki kararınYargıtay bozma ilamı kapsamı dışında kaldığı, dolayısıyla birleşen dosyadaki davanın kesinleştiği gerekçesiyle birleşen dosya yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden ise, ödenmeyen DASK primlerinin hesaba katılması suretiyle davacının toplam alacağının 175.652,55 TL olduğu, asıl davaya konu takip dosyasında bu alacağın 77.418,59 TL'lik kısmı için 03/08/2010 tarihinde tahsilde tekerrür olmamak üzere takip yaptığı, alınan bilirkişi raporlarına göre takip tarihi itibariyle davacının alacağının 77.418,59 TL asıl alacak ve 1.513,96 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 78.932,55 TL olduğu gerekçesiyle davalının itirazının iptaline, takibin takip tarihi itibariyle 77.418,59 TL asıl alacak ve 1.513,96 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 78.932,55 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına 3095 Sayılı Kanun'un 2/2. maddesi uyarınca avans faizi işletilmesine fazla istemin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacının talebinin reeskont faizi olmasına rağmen mahkemece talebi aşacak şekilde avans faizine hükmedilmesi doğru bulunmadığı gibi, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi de doğru bulunmamış hükmün bu nedenlerle davalı ... yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.