Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6550 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1305 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/05/2013NUMARASI : 2010/263-2013/230Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/05/2013 tarih ve 2010/263-2013/230 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dünyaca ünlü "A.", "A.&F." ibareli ve g. amblemli markaların sahibi olduğunu, davalının işyerinde yapılan aramada müvekkiline ait tescilli markaların haksız olarak kullanıldığı taklit ürünlerin satıldığının tespit edildiğini ileri sürerek, davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerinin durdurulmasını, ortadan kaldırılmasını, engellenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın ve taklit ürünlerin kalitesizliği nedeniyle 5.000 TL itibar tazminatının davalıdan tahsilini, üretime yarayan araçlara el konulmasını, taklit ürünlerin imhasını ve kararın ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, malların orjinal olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa ait marka ve logoların davalı tarafından satışa sunulan ürünlerde taklit olarak kullanıldığı, davalının, sebep olduğu zararı tazminle yükümlü olduğu, itibar tazminatı talebi için harç yatırılmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, markaya tecavüzün tespitine ve men'ine, söz konusu ürünlerin satışa sunulmasının engellenmesine, ürünlere el konulmasına, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, itibar tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hükmün kesinleştikten sonra ilanına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, marka hakkına tecavüzün durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece itibar edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafça, davalının eylemi nedeniyle yoksun kaldıkları zararın hesabının 556 sayılı KHK'nın 66/2-a maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanılması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplanması talep edilmiş, bilirkişi heyetince, davalı firmanın satış mağazalarında ele geçirilen taklit ürünlerin sayısı ile davacı tarafın taklit ürünlerle eş değerdeki ürünlere uyguladığı fiyatlar baz alınarak tazminat hesaplanmıştır. Bilirkişi heyetince davacı tarafın bu ürünlere perakende olarak uyguladığı fiyatların baz alındığı anlaşılmaktadır. Ancak, davacı taraf KHK'nın 66/2-a maddesi uyarınca tazminat talebinde bulunduğuna göre, davacı firmanın ticari kayıtları getirtilmek suretiyle davacının orjinal ürünleri toptan olarak başka mağazalara satması halinde ne miktarda kâr elde edebileceğinin tespiti ile elde edilebilecek kârdan işletme giderleri, tasarımın ürünlere kattığı değer düşülerek, davacının, markası sebebiyle ürün başına elde edebileceği net kâr miktarının belirlenmesi ve bu şekilde, davaya konu ürünler davacı firma tarafından üretilip satılmış olsa idi elde edilebilecek kârın talep edilebilecek zarar olarak belirlenmesi suretiyle hüküm kurulması gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak karar tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.