MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/02/2013NUMARASI : 2013/99-2013/64Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/02/2013 tarih ve 2013/99-2013/64 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve müdürü iken 16.12.2008 tarihinde hisselerini satarak ortaklıktan ayrıldığını, müdürlük sıfatının da bu şekilde sona erdiğini, ancak yeni hissedarların müdür atamaması, şirketin idaresiz bırakılması, müvekkilinin şirketin eski müdür olması nedeniyle, kamu kurum ve kuruluşları nezdinde yaptırımları maruz kalma ihtimali bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 16.12.2008 ya da hisse devrinin ilan edildiği 26.02.2009 tarihi itibariyle şirket müdürü olmadığının tespitini, ticaret sicil kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini ve durumun Ticaret Sicil Gazetesinde ilanını talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının müdürlükten istifası kabul edilmediğinde bu hususta çıkacak muarazanın giderilmesi için dava açabileceği, dosyaya böyle bir niza çıktığına dair belge sunulmadığı, davacının şirket müdürü olmadığına dair tespit davası açmakta bu aşamada hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Anayasanın 36. maddesi hükmü uyarınca, kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim, her iki tarafı dinlemedikçe veyahut sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe karar veremez. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca da, davanın tarafları hukuki dinlenilme hakkına sahiptir. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını ve mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini kapsar. Somut uyuşmazlıkta dava, duruşma günü verilmeksizin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu reddedilmiştir. Mahkemece usulüne uygun duruşma günü tebligatı yapılmak suretiyle, davacının ortaya koyacağı deliller toplanıp iddiası çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Yasa'nın açık hükmüne aykırı olarak davanın duruşma açılmaksızın davacının yokluğunda sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.