Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 652 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15767 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/05/2011 tarih ve 2009/338-2011/197 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, ...'nın sevk ve idaresindeki ... plakalı belediye otobüsünün ... durağına yaklaştığı sırada hızlı olması ve sürücünün durmak için ani fren yapması sebebiyle, durakta inmek üzere olan müvekkili yolcu ...'nın otobüs içinde dengesini kaybedip defalarca araç içinde bulunan demir ve metal kısımlara yüzünü çarparak yüz çehresinin ciddi şekilde yaralandığını, davacının 998,43 TL tedavi gideri harcaması yaptığını, trafik kurallarına aykırı hareket eden otobüs sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek 998,43 TL tedavi gideri, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, otobüsün ... Köprüsü altındaki cepli otobüs duraklarına yanaştığı sırada, bir özel otomobilin ani şekilde otobüsün önüne manevra yapması sonucu sert fren yapıldığını, otobüs içerisinde yolcu olarak ayakta duran davacının gerekli tedbirleri almaması nedeniyle kendi kusuruyla yaralandığını, otobüs sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İhbar olunanlar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu uyarınca, davalı ... nun %15 oranında kusuru bulunduğu, davacının kusursuz olduğu, davacı ...'nın mevcut yaralardan dolayı, vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 15 gün süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, olay nedeniyle yüzünde bulunan izlerin kusurun tamamen düzeltilmesinin mümkün olmadığı, davacının tedavi gördüğü hastaneye ... tarafından karşılanmayan 998,43 TL tedavi gideri ödediği gerekçesiyle maddi tazimnat talebinin kabulü ile manevi tazminat talebinn 10.000,00 TL bakımndan kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...'nün tüm, davacı tarafın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarına gelince; Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları gözönünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, 26.05.2010 tarihli ... raporunda da belirtildiği üzere davacının sol kaş üstünde ve sol üst göz kapağında meydana gelen skar dokuların yapılacak müdahale ile kısmen düzeltilebileceği, tamamen düzeltilmesinin mümkün olmadığı ve izlerin estetik kusur mahiyetinde olduğu belirtilmekle, davacı lehine mahkemece takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminat miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, davacının olaydan etkileniş derecesine ve somut olayın özelliklerine uygun düşmemekte ve az olup, davacı yönünden makul bir manevi tazminat takdir edilmek üzere, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 98,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.