MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/12/2013 tarih ve 2010/266-2013/353 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/01/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ...ve davalı asil ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin ülkenin önde gelen ve rakiplerinin aksine kar eden şirketler olduğunu, davalı ...'nün ... adlı internet sitesinin sahibi, yöneticisi ve köşeyazarı, ...'ın genel yayın yönetmeni ve köşe yazarı, ...'in içerik sağlayıcısı olduğunu,...'ın şirketi karalayıcı açıklamalarda bulunup diğer davalılarla fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiğini, anılan sitede sistemli ve sürekli müvekkilleri aleyhine ticari sırları ile ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapıldığını, faaliyetlerinin kötülendiğini, zarar ettiği izlenimi verildiğini, sitedeki yayınların hüsnüniyet kaidelerine ve kişilik haklarına aykırılık taşıdığını, toplumda yanlış algılamalara sebep verdiğini, arama motorlarında bu yazıların çıktığını, site okuyucularının yanlış yönlendirildiğini, piyasa üzerinde olumsuz bir etki bıraktığını, sitenin sırf müvekkillerine zarar verme kastı ile kurulduğunu, gerçek niyetin eski çalışan ...'a medya sözcülüğü yapmak olduğunu, yayınların haber vasfının ötesinde, hakaret ve yersiz ithamlar içerdiğini ileri sürerek davalıların bu eylemlerinin hukuka aykırılığının tespitini, haksız rekabet ve haksız saldırıların men'ini, siteye erişimin engellenmesini, ... A.Ş için 70.000,00 TL, ... Holding A.Ş için 30.000,00 TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin anılan site ile hiç bir ilgisinin bulunmadığını, sadece sitenin talebi ile yapılan bir söyleşide tamamen gerçeklerin konuşulduğunu, müvekkilinin davacıların yönetim kurulu başkanlığı için adaylığını açıkladığı için yıpratma ve çekilmesini sağlama amaçlı olarak davanın açıldığını, hangi açıklamaların müvekkili tarafından yapıldığının somutlaştırılamadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların davacılarla değil yönetim kurulu başkanı ...ile ilgili olduğunu, olayda haksız rekabetin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, haber verme hakkının hukuka uygun olarak kullanıldığını, alınan bir kısım duyumlarla ilgili olarak soru sorulduğunu, bütün yazıların gerçek bilgi ve belgelere dayandığını, yazılanların bütün olarak değerlendirilmesinde bir hakaretin bulunmadığının görüleceğini, basın özgürlüğünün sınırları içinde kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı ..., sadece dava konusu sitenin yazılımını hazırladığını savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ...'ın davacı şirketlere yönelik okuyucu yorumunun veya yayınının bulunmadığı, ... isimli internet sitesinin "Gazeteci değiliz; yolsuzluk ve ahlaksızlıkla mücadele ediyoruz", "... kötü örnek oldu", "Şekerin tadı kaçmaya başladı", "İştahlarınız kesilsin-uykularınız kaçsın biraz" şeklindeki haber başlıkları ile "... istifa etmelidir, vekiller soru önergesi vermelidir" başlıklı yazılarda yer alan "Yasal utanmazlıklar her yerde cirit atıyor" ve "Çiftçinin alın terini kimse şahsi mülküne geçiremez. Çiftçinin binbir emekle elde ettiği gelir üzerinden kimse servet edinemez" şeklindeki ifadelerin objektif eleştiri boyutunu aşan ağır bir üslupla kaleme alınmış oldukları, söz konusu beyanların davacı şirketlerin yönetim kurulu başkanının şahsında davacı şirketlerin ticari faaliyetleri hakkında yapılmış lüzumsuz yere incitici beyanlar olarak mütalaa edidiği, haksız rekabet olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacı şirketlerin ticari itibarını yaptıkları yayınlarla zedeleyen üç davalının davacı şirketlerin kişilik haklarına saldırıları nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davacıların, davalılar ..., ... ve ... 'a yönelik davalarının kısmen kabulü ile; adı geçen üç davalının davacılara yönelik dava konusu eylemlerinin hukuka aykırılığının tespitine, adı geçen davalıların davacılara yönelik haksız rekabet ve haksız saldırılarının menine, ... internet sitesi adresindeki davacılarla ilgili beyanların yasaklanmasına, her bir davacı için 25.000,00 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen adı geçen üç davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, hüküm özetinin tirajı en yüksek gazetede ilanına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ...'a yönelik davanın reddine karar verilmiştir.Davacılar vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce onanmış, davalılardan ... vekilinin karar düzeltme istemi sonucu Dairemiz ilamı anılan yönünden kaldırılmış, davalı ... vekilinin temyiz itirazları duruşmalı olarak incelenmiştir.Dava, davalıların eylemlerinin hukuka aykırılığının tespiti, haksız rekabet ve haksız saldırıların men'i, siteye erişimin engellenmesi, manevi tazminatın tahsili ve hükmün ilanı istemine ilişkin olup, uyuşmazlık somut olayda mümeyyiz ...’ın içerik sağlayıcı mı yoksa yer sağlayıcı mı olduğu noktasında toplanmaktadır. Davacı vekilince, mümeyyiz davalının içerik sağlayıcı olduğu iddia edilmiş, davalı ... yargılama sırasında internet sitesindeki içerik ile ilgisinin olmadığını savunmuş, mahkemece mümeyyiz davalı yönünden denetlenebilir bir araştırma değerlendirme yapılmadan içerik sağlayıcı olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun’un 4 ve 5 nci maddelerinde içerik sağlayıcının sorumluluğu ile yer sağlayıcının yükümlülükleri ayrı ayrı düzenlenmiş olup, sorumluluk noktasında da içerik sağlayıcı ile yer sağlayıcının hukuksal konumları farklı düzenlemelere tabi kılınmıştır.Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda mümeyyiz davalının somut olay bakımından anılan hukuksal düzenleme karşısındaki hukuksal durumu kuşkuya yer bırakmaksızın belirlenmek ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılardan ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.