MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03.06.2015 tarih ve 2015/158-2015/324 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin tarım sigortası yaptırdığını, 30/10/2011 tarihinde ... yöresinde çıkan fırtınanın etkisiyle ürünlerinin zarar gördüğünü, davacının tarlasında meydana gelen zararın sigorta acentası aracılığı ile ...'e ihbarı üzerine hasar tespiti yapıldığını ileri sürerek, toplam 9.762,50 TL'nin 30/10/2011 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 15.151,40 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, hasarın ihbarı üzerine yapılan ekspertiz incelemesinde ürünler üzerinde fırtına hasarının tespit edilemediğini, fırtına hadisesinin yaşanması halinde ürünler üzerinde sap kırılmaları ve dane dökülmelerinin oluşması gerekirken bu emarelerin hiç birisine rastlanılmadığını, meteoroloji verilerinin de fırtınayı göstermedi??ini, sadece sigortalı alanda yapılan sayım, ölçüm ve teknik değerlendirmeler sonucunda, rüzgar nedeni ile danelerin dolum oranının daha az olduğunun belirlendiğini, poliçe tanzininde beyan edilen dekar başına 500 kg ürünün olmadığını, alınabilecek verimin ancak 300 kg olduğunun belirlendiğini ve yaşanılan bu fizyolojik verim kaybının düzenlenen verim azalış zeyli ile prim iadesi olarak sigortalıya yansıtıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, daha öncesinde yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin temyizi neticesinde “taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinin “tazminatın hesabı” başlıklı bölümünde tazminatın poliçede belirtilen muafiyet tutarı indirildikten sonra kalan zarar miktarının, yine poliçede belirtilen sigortacının üzerinde kalan müşterek sigorta oranı ile çarpılarak hesaplanacağı belirtilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda poliçede belirtilen hesaplamaya riayet edilmeden tazminat tutarı belirlenmiştir. Bu durumda, mahkemece tazminat miktarının yukarıda bahsedilen poliçe hükmü nazara alınarak hesaplattırılması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken...” şeklindeki gerekçeyle bozulduğu, uyulan bozma ilamı uyarınca ek rapor alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 7.810,20 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları uyarınca sigortalı çeltik tarlasında fırtına nedeniyle meydana gelen hasar bedeli 14.058,00 TL olarak kabul edilmiş, bu bedelden 530,69 TL zeyilname nedeniyle davacıya yapılan prim iadesi düşülmek suretiyle davacı yararına 13.537,31 TL'ye hükmedilmiştir. Bu karar sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmekle 14.058,00 TL hasar bedeli yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Öte yandan dairemiz bozma ilamında tazminat hesabının poliçede yer alan hükümler uyarınca yapılması gerektiğine işaret edilmiş bu doğrultuda mahkemece ziraatçı bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Ancak, hükme esas alınan bu raporda yukarıda açıklanan usuli kazanılmış hakka riayet edilmeksizin hasar bedeli yeniden hesaplanıp bu miktar üzerenden hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir. Dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere tazminat hesabı, davanın dayanağı sigorta poliçesinde yer alan "... Muafiyeti geçmeyen hasarlar ödenmez. Tazminat hesabında hasar miktarının poliçede belirtilen muafiyeti aşan kısmı esas alınır. Sigorta bedeli üzerinden hesaplanan muafiyet tutarı indirildikten sonra kalan zarar miktarı sigortacının üzerinde kalan müşterek sigorta oranı ile çarpılarak tazminat tutarı hesaplanır. Belirlenen sovtaj varsa düşülür..." hükümleri uyarınca yapılmalıdır. O halde mahkemece, 48.813,75 TL olarak belirlenen sigorta bedeli üzerinden fırtına hasarına ilişkin %20 muafiyet oranı hesaplanıp, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşan 14.058,00 TL hasar bedelinden muafiyet miktarı düşüldükten sonra kalan miktarın poliçede %80 olarak belirtilen müşterek sigorta oranı ile çarpılarak tazminat miktarının belirlenmesi, belirlenen bu miktardan zeyilname nedeniyle davacıya ödenen pirim iadesi tutarı da düşülerek davacı alacağının tayin edilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.