MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22.10.2015 tarih ve 2015/139-2015/922 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin tescilli ve tanınmış ''...'' ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının ''...'', ''...'', ''...'' markalı ürünlerin üretim ve satışını yaptığının tespit edildiğini, davalı markalarının ve bu markaları taşıyan ürünlerin müvekkiline ait ''...'' markalar ve bu markalı ürünlerle karıştırılacak derecede benzer olduğunu, davalının markalarını tescil ettirdiği şekilden farklı kullandığını, davalı markalarının 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi gereğince hükümsüz kılınması gerektiğini, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek davalının ''...'' ve ''...'' ibareli markalarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ''...'' ve ''...'' ibareli markaları ile bugüne kadar üretim yapmadığını, davacı markası ile müvekkili markalarının benzer olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma öncesinde yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin temyizi üzerine bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, HKYK'nın 23.7.2015 tarih 1157 sayılı kararı ile ...'de Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyete başladığı, davaya bakma hususunda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kararın kesinleşmesi akabinde talep halinde ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, 556 sayılı KHK'nin 8/1-b ve 42/1-b maddeleri uyarınca marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup mahkemece uyulan bozma ilamı sonrasında görevsizlik kararı verilmiştir.556 sayılı KHK'nin 71. maddesi uyarınca bu KHK'den kaynaklanan davalarda ihtisas mahkemesi görevlidir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararı ve daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, asliye ticaret mahkemesi kurulup kurulmadığına bakılmaksızın, bir ya da iki asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bir numaralı asliye hukuk mahkemesinin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevlendirildiği, bu mahkemelerin yargı çerçevesinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığı belirlenmiştir. Açıklanan bu durum karşısında açılan dava nedeniyle mahkemenin görevli bulunduğu hususu gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.