MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.01.2011 tarih ve 2010/316-2011/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine garantör olan davalıya önce ihtar çekildiğini, ardından icra takibi başlatıldığını, davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/201 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflar arasında imzalanan sözleşmede kullanılan ifadelerin bir garanti sözleşmesi olduğu izlenimini doğursa da, sözcüklere dayanılarak sözleşmenin niteliğinin belirlenemeyeceği, taraf iradesinin garanti vermeye yönelik değil kefalet amacına yönelik olduğu ve fakat sözleşmede kefalet limitinin de açıkça gösterilmemiş olmasından davalının kefil sıfatıyla da sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Ancak, mahkemece kefalet limitinin bulunmadığından bahisle davalının müteselsil kefil sıfatıyla da sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, icra dosyası içinde bulunan "Verilecek Kredi Kartı Cinsi" başlıklı belgede kredi kartı limiti 200.000.000 TL ve 1000 $ olarak gösterilmiş olup, davacının kefili olduğu kredi sözleşmesinin tüm sayfaları dosya içinde bulunmadığından bu belgenin sözleşme eki olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, sözleşme ve eklerinin toplamının dosyaya celbi ile davalının kefil olduğu sözleşmede kart limitinin gösterilmiş olması halinde bu limitin kefalet limiti olarak da kabulü gerektiği gözetilerek karar verilmesi gerekirken sözleşmenin tamamı celbedilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın (2) nolu bentde yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.