Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6458 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4732 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/12/2015 tarih ve 2015/708-2015/791 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.06.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkillinden yüksek faiz getireceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile 150.000 DM (76.693,78 EURO) tahsil edildiğini, daha sonra müvekkiline bu paranın geri ödenmesinin mümkün olmadığının bildirildiğini, davalıların Bankacılık Kanunu'na aykırı şekilde mevduat topladığını, SPK'ya aykırı olarak aracılık faaliyetinde bulunup hisse senetlerini halka arz ettiklerini, bu konuda davalı ... ve dava dışı diğer yöneticiler hakkında verilen ceza kararının kesinleştiğini, şirket defterlerinin de usulüne uygun tutulmadığını ve bu konuda da anılan yöneticiler hakkında mahkumiyet kararı verilip kesinleştiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerle ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitini, şimdilik 150.000 DM (86.693,78 EURO) karşılığı 189.801,76 TL'nin temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacının ... ... İth. Mad. Paz. ve Tic. A.Ş'nin ortaklar pay defterinde kayıtlı ortağı olduğunu, anonim şirket ortaklarının sermaye olarak verdiklerini geri isteyemeyeceklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bzoma ilamı doğrultusunda, her ne kadar pay defterindeki kayıtlar lehine olan kişi bakımından karine niteliği taşıması nedeniyle yapılan incelemede pay defteri ile hazirun cetvelinde yer alan kayıtların farklılık göstermediği, ortaklık durumunun ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle takip edildiği kanıtlanamamış ise de, davacının davalı şirketten 25.02.2000 tarihinde 150.000 DM bedelle hisse senedi satın aldığı ancak bozma öncesi aldırılan bilirkişi raporunda açıkça şirket muhasebe kayıtlarında davacının şirkete para ödediğine ilişkin bir tespitte bulunulmadığı gibi davacıdan alınan hisse bedelinin adına muhasebeleştirilip davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğuna dair davalı tarafça soyut beyanlar dışında bir delil/belge sunulmamış olması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı ... ... İhtiyaç Maddeleri Pazarlama ve Ticaret A.Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 187.424,26.TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.(2) Davacı vekili tarafından, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 150.000 DM (76.693,78 Euro) karşılığı 189.801,76 TL'nin tahsil tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle iadesi isteminde bulunulmuş olup, eylemin haksız fiil niteliğinde olduğu ve davalı tarafa yabancı para cinsinden ödeme yapıldığı hususları gözetilerek, -kural olarak- ödeme tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için 3095 sayılı Yasa'nın 4. maddesi uyarınca faize hükmedilmesi gerekirken, bu dönem için faize hükmedilmemesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 9.601,95 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.