MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak 11/06/2015 tarih ve 2014/53-2015/176 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı/karşı davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07/06/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı/karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalının, 16.08.2007 tarihinde, öyküsü ve senaryosu müvekkili tarafından yazılan "..." isimli sinema eseri için bir sözleşme imzaladıklarını, sözleşmeye göre, eser sahibinin, öykü ve senaryo olarak üretilmiş eserin 3 bölümünün çekim senaryosu olarak 3 bölümünün de sinopsis-tretman olarak davalıya teslim edildiğini, bu bölümlerin ...’nin ilgili birimlerinden geçerek onaylandığını, davalı yapımcının, ...’den belli bir bütçe ile iş olarak almış olduğu filmi daha ucuza mal ederek fazla kar etmek maksadıyla içerisinde mevcut tarihi gerçekleri dahi ihtiva eden pek çok konuyu değiştirmek istediğini, davalı ile davacı arasında 20.08.2008 tarihinde eserin mali haklarının devri sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmeye göre bu devrin karışılığında, 30.000,00 TL nakit ve 50.000,00'er TL'lik iki adet senetle ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, bunlar yerine getirilmediği takdirde davalının eserle ilgili hiçbir hakkı kullanamayacağı hususlarının kararlaştırıldığını, davalının, haksız ve hukuka aykırı olarak sözleşme edimlerini yerine getirmekten kaçındığını; davaya konu eser üzerindeki müvekkiline ait maddi ve manevi hakları hiçe saydığını ve 5846 sayılı kanunun hükümlerini ihlal ettiğini, müvekkiline ait alacağın, eserin mali haklarının devri sözleşmesine dayandığını, davalının sözleşmeye uymaması durumunda eseri hiçbir surette kullanmaması gerektiğini, davalının, kötüniyetle, eser sahibinin mali haklarını ve yine aynı dizi film senaryosunun tahrifi ve başka bir kişinin ismi ile umuma arz etmek suretiyle manevi haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek, sözleşmeye göre ödemesi gereken 110.000,00 TL ile manevi tazminat olarak 15.000,00 TL ve ihtarname masrafı 90,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin davacının yazdığı senaryoyu hiçbir şekilde kullanmadığını ve filme çekmediğini, başka bir öykü ve başka bir senaryo yazarı ile anlaştıklarını, davacının 3 bölüm senaryo yazdığını ve bunların ...’ce uygun bulunmayarak kullanılmadığını, buna rağmen davacıya, filme çekilmeyen ve kullanılmayan 3 bölüm senaryo için 42.000,00 TL’lik bir ödeme yapıldığını, ...’in tarihi bir kişilik olduğunu ve yaşadıklarının gerçek olduğunu, davacının yarattığı bir tipleme veya sanal kahraman olmadığını, müvekkili şirketin bu kişinin hayatını filme almak istediğini, davacının senaryosu üzerindeki hiçbir mali ve manevi hakka tecavüzün söz konusu olmadığını, davacının aynı iddialarla ...’ye başvurduğunu, ...’nin de her iki senaryo üzerinde yaptığı incelemelerde yeni yazdırılan senaryonun davacı senaryosu ile aynı olmadığını tespit ettiğini savunarak asıl davanın reddini istemiş; karşı dava dilekçesi ile de davacı tarafından hazırlanan 3 bölümlük senaryonun, davacının kusuru nedeniyle kullanılmadığını, mali hakları devredilmeyen bir senaryonun kullanılmasının da mümkün olmadığını, davacının bahsedilen 3 bölüm için 30.000,00 TL avans ile 12.000,00 TL parayı müvekkili şirketten aldığını, ödemenin davalının mali haklarını devretmediği bir eser için aldığı haksız bir para olduğunu, sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, 3 bölümlük kullanılmayan senaryonun mali hak bedeli olarak ödenen 30.000,00 TL ile avans olarak ödenen 12.000,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak dosya kapsamına göre, çekişmeli 4-13. bölümlere ilişkin olay akışlarının FSEK kapsamında eser olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu çalışmanın senaryo için yol gösterici bir metinden ibaret bulunduğu, karşı davanın reddi sonrası davacının davalıya 3 bölüm senaryo ve 13 bölüm olay akışı teslim ettiği ve bunlara ilişkin mali hakların, ... tarafından kabul edilen teklif için çekimi ve gösterimi ile sınırlı olarak, davalıya devredildiğinin kabulü gerektiği, kaldı ki, davalı tarafından yapılan 42.000.-TL'lik ödemenin, ilk üç bölüm senaryo ve 13 bölüm olay akışının teslimi karşılığı olduğu ve bunlara ilişkin mali hakların (işleme, çoğaltma, yayma, yayınlama), taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davalı yapımcıya geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, çekime esas oluşturan 4-13. bölümlere ilişkin senaryolar yoluyla davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlali gibi bir durumun söz konusu olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı dava ile ilgili olarak daha önce verilen karar kesinleşmiş olduğundan karşı dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı-karşı davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan hakkın ihlali nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve karşı davanın reddine dair önceki karar, Dairemizce davalı tarafın yapımcısı olduğu ve yayınlanan ilk üç bölümden sonraki bölümlerin senaryosu ile davacı senaryosu arasında 5846 Sayılı Kanun kapsamında mali ve manevi hakları ihlal niteliğinde esinlenmeyi aşar nitelikte bir benzerliğin bulunup bulunmadığı, başka bir deyişle ilk üç bölümden sonraki senaryonun davacının eser sahipliğinden kaynaklanan hakları ihlal edip etmediği bakımından sinema sektöründen senarist ve yapımcıların da aralarında bulunduğu bilirkişi aracılığı ile rapor alınıp, sonuca göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmuş, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmıştr. Bilirkişi raporunda 4-13 bölümlere ilişkin senaryoların davacı tarafından davalıya teslim edildiğine dair dosyaya sunulmuş bir belgenin bulunmaması karşısında, anılan bölümlere ilişkin davacı ve davalı taraflara ait senaryolar arasında karşılaştırmalı olarak bir inceleme yapılabilmesi, buna bağlı olarak, mali ve manevi hakları ihlal niteliğinde esinlenmeyi aşar nitelikte bir benzerliğin bulunup bulunmadığını tespit edebilmenin mümkün olmadığı, olsa olsa, davalı tarafından ...'ye sunulan ve çekime esas oluşturan senaryolar ile 4-13. bölümlere ilişkin olarak davacı tarafından davalıya verilen olay akışlarının karşılaştırılabileceği, yapılan karşılaştırmalı incelemede; senaryonun, bölümler arasında bazı kaymalar olmakla birlikte, olay akışlarına paralel olarak yazıldığı, bununla birlikte, rapora konu olan 4-13. bölümlere ilişkin olay akışlarının FSEK kapsamında eser olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu çalışmanın senaryo için yol gösterici olduğu, davacının davalıya 3 bölüm senaryo ve 13 bölüm olay akışı teslim ettiği ve bunlara ilişkin mali hakların, ... tarafından kabul edilen teklif için çekimi ve gösterimi ile sınırlı olarak, davalıya devredildiğinin kabulü gerektiği, kaldı ki, davalı tarafından yapılan 42.000.-TL'lik ödemenin, ilk üç bölüm senaryo ve 13 bölüm olay akışının teslimi karşılığı olduğu ve bunlara ilişkin mali hakların (işleme, çoğaltma, yayma, yayınlama), taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesi ile davalı yapımcıya geçtiği göz önünde bulundurulduğunda, çekime esas oluşturan 4-13. bölümlere ilişkin senaryolar yoluyla davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarının ihlali gibi bir durumun söz konusu olmadığı bildirilmiştir. Ancak Dairemiz bozma ilamında da ifade edildiği gibi, davacı tarafından yazılıp davalıya teslim edilen “...” isimli eserin ilk 3 bölümün senaryosu ile davalının yapımcısı olduğu ve yayınlanan ilk üç bölümden sonraki bölümlerin yani 4 ila 13. bölümler arasında bulunan 10 bölümün senaryosu karşılaştırılmak suretiyle aralarında esinlenme ve yararlanma serbestisini de aşar nitelikte bir benzerliğin bulunup bulunmadığı, başka bir deyişle ilk üç bölümden sonraki senaryoların davacının eser sahipliğinden kaynaklanan haklarını ihlal edip etmediği yönünden inceleme yapılması gerekirken, bozma gereği yerine getirilmeyip, davalı tarafından ...'ye sunulan ve çekime esas oluşturan senaryolar ile 4-13. bölümlere ilişkin olarak davacı tarafından davalıya verilen olay akışlarının karşılaştırılması, senaryonun, bölümler arasında bazı kaymalar olmakla birlikte, olay akışlarına paralel olarak yazıldığı, bununla birlikte, rapora konu olan 4-13. bölümlere ilişkin olay akışlarının FSEK kapsamında eser olarak kabulünün mümkün olmadığı belirtilmek suretiyle asıl davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.