MAHKEMESİ : İSTANBUL 22. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/06/2012NUMARASI : 2011/340-2012/142Taraflar arasında görülen davada İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.06.2012 tarih ve 2011/340-2012/142 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile müdahale talebinde bulunan vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01.04.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı İng Bank A.Ş. vekili Av. E. I. ve TMSF vekili Av. C. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya devrinden önce Sümerbank A.Ş’nin Diyarbakır Şubesi'nde 17.12.1999 tarihinde 100.000,00 DM mevduatını 35 gün vadeli ve %20,50 faiz oranı üzerinden yatırdığını, vadesi henüz gelmeden paranın 21.12.1999 tarihinde Sümerbank yönetimine BDDK tarafından el konularak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılarak yönetiminin TMSF’ye devredildiğini, bankanın daha sonra Oyakbank ile birleştirildiğini ve Oyakbank A.Ş’nin de Ing Bank’a satıldığını, yapılan araştırmada müvekkiline ait mevduatın Sümerbank yönetimi tarafından KKTC’de paravan olarak kurulan dava dışı E. O.S. Ltd. adlı banka hesabına aktarıldığını, müvekkilinin iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığını, bu şekilde toplanan paraların Sümerbank yönetimi tarafından grup şirketlere ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek suretiyle tüketildiğinin tesbit edildiğini, banka yönetimine el konulması sonrasında müvekkilinin mevduatının adı geçen o.s. bankası hesabına aktarılmış olduğu ve O. S. hesaplarının sigorta kapsamında olmadığı gerekçesiyle ödenmediğini, off shore adına tüm bankacılık işlemlerinin Sümerbank tarafından yapılmış olması karşısında bu taahhüdün de Sümerbank tarafından yapılmış olduğunun kabulü gerektiğini, ayrıca toplanan paraların o. s. hesabına aktarılmış gibi gösterilerek G. Şirketler grubuna aktarıldığını ve bu şekilde grup şirketlere verilmek suretiyle bankanın sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 51.129,18 Euro'nun 17.12.1999 tarihinden vade sonuna kadar %20,50 ve vade sonundan da fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun'un 2/2. maddesi uyarınca ve akdi faizden az olmamak üzere işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka (ve borcu üstlenen TMSF vekili), davanın müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, BK'nın 31. maddesi doğrultusunda bir yıllık ve ayrıca on yıllık genel zamanaşımı süresinin dolduğunu, usulüne uygun aciz vesikası alınması gerektiğini, davacının off shore hesap cüzdanı aldıktan sonra hiçbir itirazda bulunmadığını, işlemi benimsediğini, serbest iradesiyle davacının daha fazla faiz getirisi olan bir yatırım alternatifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkili bankanın davacı iradesini yanıltmasının söz konusu olmadığını savunarak, davanın usul ve esas yönünden reddini istemiştir.Müdahale isteminde bulunan vekili, Sümerbank A.Ş'nin hakim hissedarı olması nedeniyle verilecek kararın müvekkilinin hukuki yararını etkileyeceğini iddia ederek, davalı yanında müdahilliğine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, müdahale talep eden vekiline, Sümerbank A.Ş. hissedarı olduğuna dair belgelerini sunması için kesin süre verildiği, ancak bu yönde bir delil sunulmadığından yerinde görülmeyen müdahale talebinin reddedildiği, davacı tarafından davalı banka aleyhine açılan önceki davanın zamansız açıldığı,dava konusu paranın Sümerbank nezdinde bulunan E. O.S. Ltd’e ait hesaba aktarıldığı, davacının alacaklarını icra yoluyla tahsil etme imkanlarının bulunmadığının açıkça ortaya çıktığı, O. hesap açılması uygulaması, tamamen ilgili bankanın (olayda Sümerbank A.Ş’nin) bilgisi dahilinde ve yönlendirmesi ile, mevduat sahiplerinin yanıltılması ve aldatılması esasına dayandığı, davalının dava konusu meblağdan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ile müdahale isteminde bulunan vekili temyiz etmiştir.1-Dava, mevduat hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkin olup, müdahale isteminde bulunan vekili, müvekkilinin Sümerbank A.Ş'nin TMSF'ye olan borçlarının tümünün ödendiğini, davalı olarak Oyakbank/Ingbank A.Ş. gösterilmiş ise de Oyakbank A.Ş'nin TMSF tarafından el konulmuş olan Sümerbank A.Ş'nin halefi olduğunu, müvekkilinin Sümerbank A.Ş.nin eski hissedarı ve hakim ortağı olduğunu, TMSF ile imzalanan protokoller çerçevesinde bankanın/TMSF'nin off shore mudilerine ödemek zorunda kalacağı paralar nedeniyle müvekkili şirketin hukuki menfaatinin etkilenebileceğini, bu bağlamda işbu davada verilecek kararın müvekkilinin hukuki yararını etkileyecek olması nedeniyle davalı yanında müdahele isteminde bulunmuş olup, mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle müdahale isteminde bulunanın istemini reddetmiştir.Oysa, fer’î müdahale başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 66'ncı maddesi, "üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir." hükmünü haiz olup, dosyada mübrez murakıp raporundan, ceza tahkikatına ilişkin soruşturma evraklarından, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/44 Esas sayılı dosyası kapsamından, müdahale isteminde bulunanın Sümerbank'ın hissedarı olduğunun anlaşılması ve verilecek kararın müdahale isteminde bulunan İ. İplik Tekstil A.Ş'nin hukuki menfaatini etkileme ihtimali olması nedeniyle mahkemece katılma isteğinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile katılma isteğinin reddi doğru görülmemiş, hükmün müdahale isteminde bulunan yararına bozulması gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin temyizine gelince; bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın müdahale isteminde bulunan yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak fer'i müdahile verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden müdahale talebinde bulunan İ. İplik Tek. San. A.Ş'ye iadesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.