MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2013NUMARASI : 2010/158-2013/149Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/06/2013 tarih ve 2010/158-2013/149 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıların S. Holding'in yöneticileri olduğunu, Almanya'da dini miili telkinlerle kişileri kandırarak para topladıklarını, holding temsilcileri aracılığıyla gerek müvekkilinin işyerlerine gelerek gerekse derneklerde yapılan yoğun aldatıcı vaatler neticesinde müvekkilinin 09.04.1999 tarihinde 80.000,00 DEM para yatırdığını, karşılığında hiçbir karşılığı olmayan 400 hisseyi temsil eden senet verildiğini, bir süre sonra paralarını geri almak istediğinde sonuç alamadığını, bir kısım davalıların dolandırıcılık suçundan cezaevine girdiklerini ileri sürerek, 78.800,00 YTL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar vekili, müvekkillerinin Sahya Holding'in yöneticiliğini yaptıkları dönem ile ilgili olarak davacıdan herhangi bir para alamadıklarını, müvekkillerinin yönetime daha sonradan girdiklerini, önceki yöneticilerin hatalarından dolayı müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava dışı S. Holding'e ait defterlere ulaşılamadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan 04.04.1999 tarihli makbuz altında adı geçen A.G.'ün davacıdan 80.000,00 DEM parayı dava dışı S. Holding adına tahsil ettiği, A. G.'ün temsil yetkisinin bulunduğu ve bu paranın şirket kayıtlarına intikal ettirildiği, ancak davacının hisse almak üzere ödeme yaptığı tarihte davalıların yönetim kurulu üyeleri ve temsilcileri olmadığı, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının anılan dönemi kapsamadığı, davamız bakımından davalıların görev tarihi itibariyle sorumlu tutulamayacağı ve olayda TTK 337. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davalı M.. K.. hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, dava dışı S.Holding adına Almanya'da dini ve milli telkinlerle para toplandığı iddiasına dayalı olarak yöneticiler aleyhine açılan istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının hisse almak üzere ödeme yaptığı 09.04.1999 tarihinde davalıların yönetim kurulu üyesi ve temsilci olmadıkları, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının anılan dönemi kapsamadığı, davalıların görev tarihi itibariyle sorumlu tutulamayacağı ve olayda TTK 337. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilen davalı dışındaki tüm davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, davacı delilleri arasında yer alan Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2003/170E , 2005/361K sayılı dosyasındaki 12 sanıktan 8 tanesi dosyamızın davalıları olup, ceza mahkemesince kamuoyunda geniş çapta yankı uyandıran tüm eylem ve işlemlerden sanıkların bilgilerinin olmamasının hayatın olağan akışına uygun bulunmaması gerekçesiyle sanıkların savunmalarına itibar edilmemiş, sanıkların şirket yöneticisi sıfatıyla birlikte hareket ederek, mağdurların hulus ve saffetinden istifade ile kendilerine haksız çıkar sağlamak suretiyle mağdurlara karşı nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri kabul edilerek ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Yargıtay 11. CD'nin 04.07.2007 tarih 2007/1257E, 2007/4665K sayılı ilamı ile de dosyamızın davalıları olan sanıkların yönetim kurulu üyesi veya şikayetçilerden para toplayan ve şirketin parasal işlemlerinde görevli oldukları kabul edilerek sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen cezanın onanmasına karar verilmiştir. Söz konusu ceza dosyasında suç tarihi Nisan 1998 ve sonrası olarak gösterilmiş, ceza davasına dayanak iddianamede ise suç tarihi 1998-1999 ve sonrası olarak davacıdan para toplanan tarihi de kapsar şekilde gösterilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların haksız fiiline dayanmış olup, ceza mahkemesi kararı ile de dava dilekçesinde iddia edilen eylemlerin doğruluğu sabit olduğuna göre eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda, davalıların mahkum oldukları ceza dosyası bu dosya içine getirtilerek, bu dosyada müşteki ve müdahil olan kişilerden hangi tarihlerde para toplandığı sanıkların hangi tarihlerde görevli oldukları incelenip dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın temyiz eden davacı yarına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.