MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA) TARİHİ : 03/06/2014NUMARASI : 2010/324-2014/362Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/06/2014 tarih ve 2010/324-2014/362 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının müvekkilinin 25 yıldır ürettiği aynı zamanda adına tescilli faydalı model belgesi ile endüstriyel tasarım belgelerine konu ettiği dorse ayağı ürününü müvekkilinin rızası dışından taklit etmek suretiyle üretip sattığını, davalının aynı zamanda bu ürünler üzerinde müvekkiline ait "OMS" markasını da "ZBS" ibaresiyle kullandığını, davalının bu eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına, tasarım ve faydalı model tescillerinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kazanç kaybı, 1.000,00 TL itibar tazminatı, ve 6.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, "ZBS" ibaresinin müvekkil firmanın kurucusu ve sahibi olan Z. B. S.'ın isminin baş harflerinden oluştuğunu, müvekkilince ticaret unvanı olarak kullanıldığını, davacı adına tescilli "OMS" markasının bulunmadığını, davalının faydalı model belgesine ve tasarım tesciline konu ettiği ürünün yeni olmadığını, müvekkilinin kendisine ait faydalı model belgesi olduğunu, buna dayalı üretim yaptığını, tarafların ürünlerinin benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının "OMS" markasının adına tescilli bulunduğu hususunu ispat edemediği, bu nedenle markaya tecavüze yönelik talebinin reddinin gerektiği, davacı adına tasarım ve faydalı model tescil belgelerine konu edilen ürünlerin davalı tarafından haklı neden olmaksızın ayırt edilemeyecek derecede aynının üretildiği, bu durumunun davacının tasarım tescili ve faydalı model belgesinden kaynaklı haklarına tecavüz niteliği taşıdığı, davacının tecavüz edenin rekabeti olmasaydı elde edilmesi muhtemel gelire göre tazminat isteminde bulunduğu, mahkemece tazminat miktarına ilişkin bilirkişiden alınan 02.04.2014 tarihli rapor uyarınca tazminat miktarını 5.982,05 TL hesaplanıldığı, ancak davalının ticari defterlerini verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği, bu suretle dürüst davranma yükümlülüğünü ihlal ettiği, TMK'nın 4. maddesi ve mülga BK'nın 42. maddesi uyarınca belirlenin tazminat miktarının taktiren %50 oranda arttırılarak toplam tazminatın 8.973,05 TL olarak belirlendiği ancak nihai tazminat miktarı yönünden taleple bağlı kalındığı gerekçesiyle davacının marka hakkına tecavüze yönelik talebinin reddine, davacı adına 2008/00952 nolu faydalı model belgesi ile 2008/02526 nolu endüstriyel tasarım belgelerine konu ürüne tecavüzün tespiti ve men'ine, ihtiyati tedbir yoluyla bu ürünlere el konulmasına, 2.000,00 ve 6.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştirKararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava; davacının faydalı model ve tasarım tescillerinden kaynaklı haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve men'i ile tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılama neticesinde yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak; dosya kapsamındaki belgelerden davalı şirket adına TPE nezdinde tescilli 2009/2007 sayılı faydalı model tescilinin bulunduğu, söz konusu tescilin, davacı şirketinin davasına dayanak yaptığı tasarım ve faydalı model tescilleri kapsamında yer alan ürünlere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirket tarafından adına tescilli faydalı model belgesine uygun şekilde üretim yapılması halinde söz konusu belgenin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmediği müddetçe, bu belgeye dayalı olarak yapılan üretim ve satışların haksız rekabet ve davacı adına tescilli tasarım ve faydalı model belgesinden kaynaklı haklara tecavüz teşkil edeceğinden söz edilemez. Somut olayda; davalı tarafından yapılan üretimin adına tescilli faydalı model belgesine uygun olup olmadığı hususu değerlendirilmeksizin eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.