Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6239 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11122 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27.05.2015 tarih ve 2013/206-2015/277 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı şirketin oto yedek parçası, imalat ve satış işi ile uğraştığını, dava dışı kişiye oto yedek parçası sattığını, karşılığında...Şubesi'ne ait 19.000,00 TL değerli iki çek aldığını, çeklerin karşılıksız çıktığını, savcılığa yapılan ihbar sonunda çek keşidecisi gözüken ...'in 1980 yılında öldüğünün tespit edildiğini, davaya konu çeke ilişkin 3167 Sayılı Yasa'nın 2. maddesi gereği bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermeden çek karnesi verdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 19.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat talepli açılan davada 14.250,00 TL'nin davalı bankadan tahsiline karar verildiğinden çeklerin ibraz tarihi olan 22/08/2007 tarihinden işbu davanın açıldığı 21/10/2013 tarihine kadar 14.250,00 TL'sına yıllara göre değişen oranlarda ticari faiz (avans faizi) uygulandığında davalı bankadan 16.891,30 TL faiz alacağı bulunduğundan bahisle bu meblağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, davalı bankanın sorumluluğunun kredi başvurusu esnasında eksik belge temininden kaynaklandığı, bunun müterafik kusur oluşturduğunun asıl dava dosyası ile belirlendiğini, bu dosyanın henüz kesinleşmediğini, bu aşamada faiz talebinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maddi tazminat talep ettiği, yapılan yargılama sonunda 14.250 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, davacının bu davada faiz talebinde bulunmadığı için faiz konusunda karar verilmediği, asıl alacak için açılan davada davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açtıkları, bu nedenle davacının daha sonra doğmuş faiz alacağı için ayrı bir dava açabileceği, asıl alacak için açılan davada verilen kararın kesinleştiği böylece davacının faiz talebinde bulunabileceği, davalının talep edilen faiz alacağından sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 16.891,30 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 937,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.