MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/05/2015 tarih ve 2013/221-2015/260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların taşıma sözleşmesi gereği ...'den ...'e taşıma işini yüklendikleri pamuğun, gereken özeni göstermemeleri sebebi ile yolda tamamının zarar gördüğünü, davalılar ... ve ...'in hasarın oluşumuna kusurlarıyla sebebiyet verdiklerini ileri sürerek zararın giderimini talep etmiştir. Davalı şirket vekili taşıma sözleşmesi gereğince sorumlulukları bulunmadığını, davalı ... vekili diğer davalı şirket ile aralarında bir taşıma ilişkisi olmadığını, diğer davalılar ise sürücü/işleten olarak kusurları bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, satışın CIF satış niteliğinde olduğu, malın gemiye yüklenene kadar rizikonun davacıya ait olduğu, davacıya sigorta şirketi veya dava dışı ithalatçı tarafından malın bedelinin ödendiği ispatlanamadığı, davalı şirketin üst yüklenici taşıyıcı, davalılar ... ve ...'ın kazanın oluşumundaki kusurlu sürücüler ve diğer davalının kusurlu aracın işleteni olarak 6098 Sayılı TBK m. 61 uyarınca zincirleme olarak sorumlu oldukları, kusur oranlarına göre iç ilişkide davalıların birbirlerine rücu etme haklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 73.570,00 TL alacağın haksız eylem tarihi olan 6.1.2012'den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Kararı Davacı vekili, Davalı ... vekili, Davalı .... vekili, Davalı ... temyiz etmiştir.1- Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. TTK'nın 787/1'inci madde hükmü uyarınca, taşınan malın ziya ve hasara uğraması nedeniyle açılacak tazminat davası ya asıl taşıyıcıya veya alt taşıyıcıya karşı açılabilir. Diğer bir deyişle, asıl ve alt taşıyıcıların müteselsil sorumluluğu söz konusu olamaz. Bu durumda, kural olarak mahkemenin davacıya davasının hangi taşıyıcıya hasren takip edeceğini sorması ve davacının belirttiği taşıyıcıya yönelik davaya devam edip, diğer davalı hakkındaki davayı reddetmesi gerekir.O halde mahkemece, TTK'nın 787'nci maddesi hükmü çerçevesinde davanın ele alınması, adı geçen davalılar ... Lojistik A.Ş, ..., ... arasında müteselsil sorumluluğun bulunmadığı gözetilerek, davacıya tercih hakkının sorulması, ondan sonra davanın esasına girilmesi ve soncuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve ... dışındaki davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına, karar vermek gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin tüm ve davalılar vekillerinin sair temyiz itrazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... Lojistik A.Ş. vekili, davalı ... ve ...'ın temyiz isteminin kabulü ile hükmün ... Lojistik A.Ş, davalı ... ve ... yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.