Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6225 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7089 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/11/2014 tarih ve 2014/299-2014/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, ... Bayraklı “...” isimli geminin 06.10.2002 tarihinde üre yüklü halde seyir etmekte iken ... İskelesine çattığını, çatma nedeniyle iskelede ve geminin bordrosunda hasar meydana geldiğini, çatmanın etkisi ile geminin yakıt tanklarındaki yakıtın denize boşaldığını, geminin kazadan sonra hiçbir tedbir alınmadan tanklarındaki yakıtı ...'na kadar gelerek yakıtın ... ve ...'ya kadar yayıldığını, çevre kirliliği nedeniyle kazanın olduğu yere yakın yerlerde bulunan tekne, kayık, deniz araçları ile ortamda bulunan tüm canlıların zarar gördüğünü, kaza nedeniyle denizsel ortamın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yaşamında ekolojik hasar meydana geldiğini ve çevre kirliliğinin oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.500.000,00 USD'nin olay tarihinden itibaren hesaplanacak dövize uygulanan en yüksek reeskont faizi ile birlikte ödeme günündeki efektif satış değeri karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların davalı ... Bayraklı “...” gemisi donatanı ... Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın kısmen kabulü ile 462.279.00 TL'nin olay tarihi 06.10.2002 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte işbu davalıdan tahsiline, davalı gemi kaptanı ... aleyhine açtığı davanın, davalının Çevre Kanunu gereğince kirleten olmadığı, bu nedenle dava konusu zarardan işbu davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle, husumet yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, katılma yoluyla davalı şirket vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, "..." adlı geminin iskeleye çarpması sonucu denize dökülen yakıt nedeniyle ortaya çıkan çevre zararının tahsili istemine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 06.10.2002 tarihinde, davalı donatana ait, diğer davalı gemi kaptanının sevk ve idaresinde ilerleyen ... Bayraklı "..." isimli kuru yük gemisinin İstanbul Boğazı'ndan geçişi sırasında ... İskelesi'ne çarpması sonucu, gemide oluşan yarıktan gemideki yakıtın denize akması nedeniyle çevre zararı oluştuğu anlaşılmaktadır.Davacı, söz konusu zararın tahsili için gemi donatanı ile gemi kaptanı hakkında işbu davayı açmış ise de mahkemece davalı gemi kaptanı hakkında, gemide iş sözleşmesi ile çalışan bir gemi adamı olduğu ve Çevre Kanunu anlamında bir faaliyeti olmadığından kirleten olmadığı, bu nedenle davada taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.Gerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekse 01.10.2013 tarihli bilirkişi ek raporunda isabetli olarak, Çevre Kanunu'nun 2. maddesi gereğince davalı gemi kaptanının da kirleten sıfatına sahip olduğu ve aynı Kanun'un 28. maddesi hükmü gereğince çevre zararından sorumlu olduğu, hatta sorumluluk için kusur şartının gerçekleşmesinin gerekmediği, davalı kaptanın pasif dava ehliyetinin bulunduğu belirtilmiştir.Somut olayda, Çevre Kanunu'nun 2 ve 28. maddeleri gereğince davalı gemi kaptanın da kirleten olarak kabulü ile işbu davada pasif dava ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davalı gemi kaptanı hakkında pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, hüküm bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle katılma yoluyla davalı şirket vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 23.683,28 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Şirket'ten alınmasına, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.