MAHKEMESİ : İSTANBUL 47. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2012NUMARASI : 2009/211-2012/116Taraflar arasında görülen davada İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.09.2012 tarih ve 2009/211-2012/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Beyoğlu 4. İcra Müdürlüğü'nün 2009-1862 Esas sayılı ilamsız icra takip dosyası ile müvekkili tarafından iptal edildiği davalı borçluya bildirilen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçelerinin davalı borçluya ödenmiş olan prim bedellerinin iadesinin talep edildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, ileri sürerek itirazın iptali, takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının müvekkilinin yetkili acentesine söz konusu poliçelerin prim bedellerini ödemediğinden bu poliçelerin iptali nedeni ile de herhangi bir alacağının olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalı şirket arasında poliçe prim ödemesinden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğu, ancak davacı şirket tarafından davalı şirketin acentesi ile yapılan anlaşmanın Kartal 16. Noterliği'nden gönderilen 29/09/2008 tarihli ihtarnamesi ile sonlandırıldığı ve poliçelerin iptal edilerek poliçe iptalleri sebebi ile doğan prim iadelerinin talep edildiği, davacı tarafından ibraz edilen ödeme belgelerinin Ray Sigortaya verilen çeklere ilişkin olduğu ve hatta bunlardan 15.445,00 TL tutarlı çek ile yapılan ödemenin yine mahkemelerine ait 2009/210 esas sayılı dava dosyasına konu yapılan poliçelere ilişkin olduğu, dava konusu yapılan poliçelerden 2635650, 2635522, 2635896 numaralı poliçe primlerini bu çek ile ödendiği, bu poliçelerin de iptal edilen poliçeler arasında yer almış olması nedeni ile iadesi talep edilebilecek prim tutarının bilirkişi raporuna göre 1.135,79 TL olup, işlemiş faiz miktarının 29,32 TL olduğu, diğer ödeme belgelerini dava konusu yapılan poliçelere ilişkin olmadığı, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, takibin 1.138,79 TL ana para, 29,32 TL işlemiş faiz olmak üzere 1.168,11 TL üzerinden devamına, kabul edilen miktarın ana para tutarının %40 tutarında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Mahkemece, taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere keşif yapıldığı, ancak keşif sırasında davalı şirket acentesinin ticari defter ve kayıtlarının Tekstilkent A .. Blok N:.. Esenler/İstanbul adresinde bulunan muhasebecilerinde bulunduğunun bildirilmesi üzerine mahkemece bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmiştir. Ancak, 10.06.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre acentenin muhasebecisinin telefonlara cevap vermemesi nedeniyle davalı şirket acentesinin defterlerinin incelenemediği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı taraf delil olarak davalı acentesinin ticari defterlerine dayandığına göre mahkemece acente kayıtları üzerinde bizzat keşif sureti ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak neticesine göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.3-Davalı vekilinin temyizine gelince; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan tarihi itibariyle 1.690,00 TL'dir. Mahkemece, 1.168,11 TL üzerinden takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmiştir. Temyiz eden davalı yönünden hüküm altına alınan miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ( 3 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin HUMK’nın 432/4. maddesi hükmü uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 44,20 TL harcın temyiz eden davalıya iadesine,31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.