MAHKEMESİ : İZMİR 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/299-2013/175Taraflar arasında görülen davada İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/06/2013 tarih ve 2012/299-2013/175 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı M.. A.. vekili ve davalı H.. B.. tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan H.. B.. arasında 03.05.2007 tarihinde Franchising sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı M.. A..'un ise sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, ancak adı geçen davalıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeni ile müvekkilince sözleşmenin 22.07.2010 tarihinde süresinden önce feshedildiğini, davalıların müvekkilinin gösterdiği yerler dışında kalitesiz ürünler alarak ve sözleşmede belirtilen rekabet yasağı ve sır saklama yükümlülülüğüne aykırı davrandıklarını, sözleşmenin feshinden sonra da müvekkilinin bayiliğini yaptığı adreste iltibas yaratacak şekilde aynı konuda üretim ve satışa devam ettiklerini, bu konuda tespit yaptırdıklarını ve tespitte işyerinin diğer davalı A.. P.. adına kayıtlı olduğunu ve davalı H.. B..'in işi devrettiği kişiye öğretmek amacı ile yardım ettiği tespit edildiğini, davalıların davranışlarının aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, ileri sürerek sözleşmeye aykırı davranışları nedeni ile sözleşmede ayrı ayrı kararaştırılmış olan cezai şartlardan şimdilik 5.000 ABD doları ve 3.000 Avro'nun fesih tarihinden itibaren bankaların dolar ve avro ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile davalılar M.. A.. ve H.. B..'den tahsili, sözleşmeye aykırılık nedeni ile 1.000 TL maddi tazminatın davalılar H.. B.. ve M.. A..'un tahsilini, haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeni ile 5.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın fesih tarihinden avans faizi ile her üç davalıdan tahsilini ve haksız rekabetin tespiti ve men'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı A.. P.. vekili, müvekkilinin söz konusu işyerini sahibinden kiraladığını ve dükkan içinde bulunan bir kısım eşyaları diğer davalılardan satın aldığını, müvekkili ile diğer davalılar arasında bir bağ bulunmadığını, davalıların birlikte haksız rekabet eylemini icra ettikleri iddiasının asılsız olduğunu, işyerini P..L.. ünvanı ile işlettiğini, ancak işlerinin kötü gitmesi nedeni ile işyerini kapattığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Davalılar H.. B.. ve M.. A.. vekili, haklı sebeple feshin koşulları oluşmadığını, müvekkili M.. A..'un sözleşmeyi kefil olarak imzaladığını, ancak sözleşmede kefalet süresi ve kefil olunan miktar belirtilmediği için geçersiz olduğunu, müvekkilerinin kendilerine ait olan işletmedeki malları diğer davalı A.. P..'nın işletmelerini kapatırken devrettiklerini, bunun haricinde davalı A.. P.. ile bir bağlarının olmadığını, talep edilen cezai şart miktarının da fahiş olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılar H.. B.. ve M.. A..' un, davacı şirket ile akdettiği 03/05/2007 tarihli franchising sözleşmesine aykırı davranışlarda bulundukları, davalılar H.. B.., M.. A.. ve A.. P..'nın fiillerinin TTK.'nın 56 ve 57. maddeleri gereğince haksız rekabet olduğu, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 5.000,00-ABD Doları ve 3.000,00-EURO cezai şartın 03/08/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak 1 yıllık dolar ve EURO mevduat hesabına devlet bankalarında uygulanan en yüksek faiz ile birlikte fiili ödeme tarihinden itibaren TL karşılığının davalılar H.. B.. ve M.. S.. Atasoy'dan alınarak davacıya verilmesine, müspet ve menfi maddi zarar tazminatı talebinin davalılar H.. B.. ve M.. S.. A.. yönünden reddine, her üç davalı yönünden açılan maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 5.000,00-TL manevi tazminatın 03/08/2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte her üç davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalıların fiillerinin haksız rekabet olduğunun tespitine, haksız rekabetlerinin önlenmesine, karar verilmiştir.Kararı, davalı M.. A.. vekili, davalı H.. B.. temyiz etmiştir.1- Bilirkişi raporunda mümeyyiz davalıların fesihten sonraki eylemlerine dayalı olarak sözleşmeye aykırılık ve haksız rekabette bulunulduğu belirtilmiş ve mahkemece bu bilirkişi raporu benimsenerek mümeyyiz davalıların fesihten sonra başka firmanın ürünlerini sattıkları gerekçesi ile mümeyyiz davalıların sorumluluğu cihetine gidilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere sözleşme davacı tarafından feshedilmiş ve davalılar da fesihten sonra işyeri ile ilgili herhangi bir ilgilerinin bulunmadığını savunmuşlardır. Davalılar bu yönde savunmada bulunduklarına göre MK.'nun 6. maddesi uyarınca davacı taraf bu husustaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Dosyada davalıların fesihten sonra aynı işi yaptıkları ve A.. P.. tarafından işletilen işyerine ortak oldukları hususunda herhangi bir delil bulunmamaktadır. Mahkemenin davalıların sorumluluğu hususunda delil olarak kabul ettiği inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen 31.08.2010 tarihli bilirkişi raporu soyut ifadeler içermekte olup, mümeyyiz davalılar da bu rapora itirazda bulunmuşlardır. Tespit bilirkişisi raporunda yer alan tesbitlerin somut dayanakları bulunmadığından tesbit bilirkişi raporunun mümeyyiz davalılar aleyhine delil olarak kabul edilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla, mahkemece mümeyyiz davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı M.. A.. vekili ve davalı H.. B..'in temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. A.. vekili ve davalı H.. B..'in temyiz itirazlarının kabulü ile kararın adı geçen davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediğine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.