Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6210 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1229 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : NUSAYBİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/07/2013NUMARASI : 2012/499-2013/344Taraflar arasında görülen davada Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/07/2013 tarih ve 2012/499-2013/344 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin çiftçilikle uğraştığını, 18.06.2012 tarihinde Nusaybin ilçesinde meydana gelen şiddetli fırtına nedeni ile tarlalarında ciddi hasarlar oluştuğunu, zararının karşılanması için sigorta şirketine başvurduklarını, ancak poliçesinin süresinin bittiğinden bahisle zararını tazmin etmediklerini, halbuki müvekkilinin sürenin bu şekilde kısa süreli olduğundan habersiz olduğunu, müvekkilinin bahse konu parselde kırmızı mercimek ürettiğini, masrafların külfetli olmasından ötürü 06.04.2012 tarihinde sigorta şirketinin acentesi pozisyonunda olan Ziraat Bankası Nusaybin Şubesi'ne tarımsal kredi talebinde bulunduğunu, bunun üzerine banka kredi ödemesini teminat altına almak için Ziraat Sigortası A.Ş. tarafından müvekkilini bahse konu parseli sigortalatma şartı koştuğunu, bunun üzerine bankanın Tarımsal Ürün sigorta poliçesini düzenlediğini, bankanın teknik olarak hasat zamanına göre değil de keyfi olarak sadece 2 ay ile sınırlı olarak sigorta sözleşmesi yaptırdığını, gerçeklikten ve olağan koşullardan uzak bir şekilde sözleşme düzenleyerek müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını ileri sürerek, sigorta bedeli olan 9.126,15 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı banka vekili, davacıya yaygın bitkisel üretim kredisi kullandırıldığını, Bakanlar Kurulu kararı gereği kullandırılan tarımsal kredilerin ürünlerine ürün sigortası yapılması zorunluluğu nedeni ile davacıya tarımsal ürün sigortası yapıldığını, zarara kadar poliçedeki hasat tarihine davacının itirazı olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, sigorta tazminatı alacağı davasına ilişkin olduğu, davacı taraf her ne kadar davalı Z.. M.. aleyhine dava açmış ise de 5363 sayılı Tarım Sigortalıları Kanunu madde 4 ve 14 ile, Tarım Sigortaları Havuzu Çalışma ve Usul Esasları hakkında Yönetmelik madde 22. uyarınca; davalı Z.. M.. A.Ş. tarafından davacı ile imzalanan sigorta poliçesi TARSİM hesabına akdedildiği, tahsil edilen prim ve risk TARSİM'e devredildiği, gerekçesi ile davanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı taraf bankanın hatalı poliçe düzenlediği iddiası ile işbu davayı açmıştır. Bu itibarla, mahkemece davaya bu kapsamda bakılarak poliçe düzenlenmesinde bankanın bir kusuru bulunup bulunmadığı incelenip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yerinde bulunmayan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olamamış bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıkalanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.