Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6190 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14996 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/10/2014 tarih ve 2014/112-2014/249 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesabından 01.01.2005 ile 29.05.2013 tarihleri arasında dava dışı ... 'ya ait kredi kartı borçlarının 168.238,34 TL’lik kısmının ödendiğini, müvekkilinin dava dışı kişinin kredi kartı borcunun ödenmesine ilişkin yetki ve talimatının bulunmadığını, ortaya çıkan zarardan davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak şartı ile şimdilik 50.000,00 TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davaya konu ödemelerin davacının talimatı sonucunda gerçekleştirildiğini, olayda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin 12.06.2014 tarihli dilekçe ile davalı banka hakkında açmış oldukları davadan feragat ettiğini bildirdiği, ayrıca 09.10.2014 tarihli oturumda, feragatin tek taraflı beyan ile sonuç doğuracağını ve dilekçenin feragat olduğunu açıkladığı gerekçesiyle davanın vazgeçme (feragat) nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, hüküm fıkrasında vazgeçme (feragat) nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davadan vazgeçme, dava konusu haktan feragat anlamına gelmeyip, HMK’nın 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınması niteliğindedir ve davacıya dava konusu hakkında yeniden dava açma olanağı sağlar. Buna karşılık, davadan feragat ise dava konusu haktan vazgeçilmesi anlamına gelmekte olup, HMK’nın 311. maddesi gereğince davacıya yeniden dava açma olanağı sağlamamaktadır. Bu durumda, birbiriyle farklı sonuçlar doğuran iki farklı müessesenin hüküm fıkrasında birlikte kullanılarak, kendi içinde çelişki yaratacak şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle resen bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.