MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2013NUMARASI : 2005/445-2013/138Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/03/2013 tarih ve 2005/445-2013/138 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi, annesi, kızı ve kardeşi olan N.. Y..'nın davalılardan .. Tur Turları ve Turistik Yatırımlar A.Ş. tarafından düzenlenen tur sırasında meydana gelen kaza neticesinde öldüğünü, diğer davalıların da murisin içinde bulunduğu otobüsün maliki, sürücüsü ve davalı ..Tur Turları ve Turistik Yatırımlar A.Ş.'nin acentesi olmaları nedeniyle sorumluluklarının bulunduğu ileri sürülerek toplam 310.000 TL manevi, 9.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla maddi tazminat talebini 130.000 TL'ye yükseltmiştir.Davalılar A.. .. Turları ve Turistik Yatırımlar A.Ş. ve K.. Ltd. Şti. vekilleri davanın reddini istemişler, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalılardan F.. K..'nın sevk ve idaresinde bulunan araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisi N..Y..'nın meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybettiği, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davalı sürücü ile birlikte aracın maliki olan ve söz konusu turu düzenleyen şirketlerin de davacıların zararından sorumlu bulundukları, tura katılan kişilere sadece bilet kesen davalı K.. Ltd. Şti.'nin ise herhangi bir sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı K.. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile hüküm altına alınan miktarların olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kendilerinden tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.1- Dava, paket tur sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminatın zarar sorumlularından tahsili istemine ilişkin olup 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amaç başlıklı 2. maddesinde "Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş, Yasanın 3. maddesinde ise "mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" hükmü yer almıştır.Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, dava turu düzenleyen şirketle davalılar arasında olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı Yasanın 6/C maddesi uyarınca paket tur kapsamında kalmaktadır. 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü uyuşmazlığa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken doğrudan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 28/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.