MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2012/204-2013/80Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/05/2013 tarih ve 2012/204-2013/80 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 1993 yılında ticaret odasına kaydolarak faaliyetlerine başladığını, "M.." asıl unsurlu markaları adına tescil ettirdiğini, müvekkilinin unvanında ve markalarında yer alan "M.." ibaresi ile iltibas oluşturabilecek nitelikte bulunan "M.. ibaresinin davalı tarafından ticaret unvanı olarak tescil ettirildiğinin tespit edildiğini, davalının aynı zamanda bu ibareyi internet alan adı olarak da kullandığını ileri sürerek, davalının unvanının terkinine, internet alan adının kullanımının engellenmesine, davalının sunduğu hizmetlerdeki web sayfası, reklam katalogları, basılı ürünler ve antetlerinde "m.." ibaresini kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin 2005 yılında kurulduğunu, bu tarih ile dava tarihi arasında 5 yıllık süre geçtiğini, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını, internet alan adının da müvekkilinin ticari unvanına dayalı olarak alındığını, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ticaret unvanının 30.12.2005 tarihinde tescil edildiği, internet alan adının ise 23.01.2006 tarihinde davalıya tahsis edildiği, gerek ticari unvanın gerekse alan adının tescil tarihinden itibaren dava tarihine kadar 5 yılı aşkın sürenin geçtiği, davacının kötüniyetle tescil gerçekleştirdiğinin de kanıtlanamadığı, bu nedenlerle unvan ve alan adı iptaline ilişkin talebin yerinde olmadığı, tescilli unvanın ve alan adının kullanımının marka haklarına veya ticari unvana tecavüz oluşturmaması karşısında alan adına erişimin engellenmesine yönelik talebin de yerinde görülmediği, ancak davalının, davacının tescilli markalarında yer alan "M.. ibaresi ile ayniyet derecesinde benzer olan "M.. ibaresini internet web sayfasında, katalog ve ticari evrakında markasal olarak kullandığının anlaşıldığı, iltibas tehlikesi bulunduğundan davalının markasal kullanımının haklı olmadığı gerekçesiyle unvan terkini ile alan adına erişimin engellenmesine yönelik taleplerin reddine, davalının "M.." ibaresini markasal kullanımının önlenmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, ticaret unvanının terkini, internet alan adı kullanımının engellenmesi, "morjinal" ibaresinin davalı tarafından kullanılmasının yasaklanması istemlerine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, hem ticaret unvanının, hem de alan adı tescilinin üzerinden dava tarihine kadar 5 yılı aşkın sürenin geçtiği, kötüniyetli tescilin de kanıtlanamadığı, tescilli unvan ve alan adı kullanımının marka tescilinden doğan haklara ve ticaret unvanına tecavüz oluşturmayacağı, ancak davalının, davacı markası ile benzer olan "morjinal" ibaresini internet sayfasında, katalog ve ticari evrakında markasal olarak kullanmasının ise davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Temyiz incelemesine konu uyuşmazlık, davalının tescilli unvan ve internet alan adında yer alan "morjinal" ibaresini markasal olarak kullanıp kullanmadığı noktasında toplanmaktadır. Marka, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmek için kullanılan işaret olduğundan markasal kullanımdan söz edebilmek için de işaretin, ilgili bulunduğu mal veya hizmet ile bağlantıyı gösterecek biçimde ve işleve uygun olarak kullanılması gerekmektedir. Örneğin, bir ticaret markasının, piyasaya sürülen malın veya ambalajının üzerine konulması ya da bir hizmet markasının, ilgili olduğu hizmetin sunulması sırasında kullanılması bu kapsamda bulunmaktadır. Bunun yanında, kural olarak bir markanın tek başına işletmenin iş evrakında veya kataloglarında kullanılması markasal kullanım değildir.Somut olayda, davalının "morjinal.com.tr" adlı internet sitesinde, şirketin tam unvanı yazıldıktan sonra "... M.müşterilerinin beklentilerini iş ve iletişim dünyasındaki gelişmeleri yakından izleyerek ve evrensel iletişim anlayışını yaşadığımız ülkenin gerçeklerine uyarlayarak karşılamaktadır." cümlesine yer verildiği, bunun dışında davalının üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerde, yine şirketin tam unvanı yazıldıktan sonra kısaca "M..." olarak anılacağı dosyaya taraflarca sunulan delillerden anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, davalının söz konusu ibareyi markasal olarak kullandığına dair başkaca bir delil sunulmadığı da gözetildiğinde sırf belirtilen şekilde "morjinal" ibaresinin kullanılması, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde markasal kullanım olarak değerlendirilemeyeceğinden mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.