Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 613 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10803 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ÇORUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2013/133-2013/5Taraflar arasında görülen davada Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/03/2013 tarih ve 2013/133-2013/5 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı N.. A.. vekili ve davalı R.. E.. tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. C.tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalılardan Nevzat'ın müvekkili şirketin Çorum'da ki eski acentesi iken sözleşme gereği kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi sebebi ile acentelik sözleşmesinin fesih edilip, müvekkili şirkete olan borçlarının ödenmesinin kendisinden istendiğini, ancak kendisine her türlü kolaylık sağlanmasına rağmen borçlunun borcunu ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine şirkete teminat ipoteği olarak verilen diğer davalı R.. E..'e ait tapunun, Çorum Merkez G. Mah. P.:., Ada:... Parsel:248'de kayıtlı 21 nolu bağımsız bölümün Çorum 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/6634 esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile satışının istendiğini, ancak davalı borçluların borcun 4.000 TL'sini kabul ettiklerini, kalan 8.897,76 TL'lik kısma haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, müvekkili şirket alacağının haklı bir alacak olduğunu ileri sürerek, kısmi itirazlarının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına ve müvekkili şirket alacağının tahakkuk ettiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini, talep ve dava etmiş, 27.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile alacak davasına dönüştürdüklerini, 8.649,92 TL'nin dava tarihinden avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalı R.. E.., davalı N.. A.. vekili, iptale uğrayan poliçelerin acentenin prim borcundan tenzil edilmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını, poliçelerin dava dilekçesinde net olarak belirtilmediğini, ihtar yapılmadan doğrudan icra taibi yapıldığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının 22.05.2008 tarih 3471 sayılı mutabakat yazısı ile 12.649,92 TL borçlu olduğunu bildirdiğinden davanın kabulü gerektiği gerekçesi ile, 8.649,92 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiştir.Kararı, davalı R.. E.., davalı N.. A.. vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, davacı sigorta şirketinin acente ile ipotek veren aleyhine açmış olduğu alacak davası olup, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Bilirkişinin verdiği rapora karşı davalı, bilirkişinin mutabakat belgesi olarak değerlendirdiği belgenin aslında mutabakatsızlık belgesi olduğu, bilirkişilerin sadece hukuki değerlendirme yaptıkları, taraflarca ibraz edilen bilgi ve belgelerin incelenmediği gerekçesi ile itiraz etmiş, mahkemece itiraz üzerine ek rapor alınmadan karar verilmiştir. Ancak, bilirkişinin ve dolayısı ile mahkemenin itibar ettiği mutabakat belgesiyle davacı sigorta şirketi borç bakiyesini bildirmesine rağmen davalı bu belgeyi borcunun olmayıp alacağının bulunduğunu bildirerek imzalamış olup, bu durumda mutabakattan bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemece ispat külfetinin davacıda olduğu da gözetilip bilirkişi incelemesi için gerekli ücret davacıdan alınarak tarafların ibraz ettikleri tüm bilgi ve belgeler ve delil olarak dayandıkları gözetilerek tarafların ticari defterleri de incelenmek sureti ile varsa takip tarihi itibari ile davacının alacağının belirlenmesi gerekirken takip tarihinden 1 yıl öncesinde düzenlenen ve tarafların mutabakatını dahi göstermeyen bir belgeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin faize ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.