Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 608 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17975 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 03/07/2013NUMARASI : 2013/284-2013/268Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03.07.2013 tarih ve 2013/284-2013/268 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Antalya Minibüsçüler Odasına bağlı olarak M plakalı minibüsü işletirken M plakalı minibüslerin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 26.10.2007 tarihli kararı ile 18+1 oturma kapasiteli araçlara dönüştürülmesi sonrasında ... plakalı aracı alarak işletmeye devam ettiğini, bu karardan sonra S.S 21 nolu Özel H. O.Taşıyıcılar Kooperatifi üyesi olan dava dışı A. M. tarafından idare mahkemesine söz konusu kararın iptali istemli dava açıldığını, işbu dava devam ederken Antalya Minibüsçüler Odası ile davayı açan kişinin bağlı bulunduğu S.S. 21 nolu Özel H. O. Taşıyıcılar Kooperatifi arasında protokoller imzalandığını, bu protokoller ile taraflar bir havuz sistemi oluşturacaklar, aynı çatı altında çalışacaklar ve karşılıklı olarak açılan davalardan feragat edecekleri düzenlendiğini, bunun karşılığında 575 adet nama yazılı senet koopratife teslim edildiğini, ancak idare mahkemesine açılan davadan karar kesinleştikten sonra feragat edildiğini, böylece minibüsçüler odası ve üyeleri sanki protokol şartları yerine getiriliyormuş gibi aldatıldığını, işbu protokoller doğrutusunda müvekkilinin de davalı lehine senet verdiğini ve senedi ödeyerek geri aldığını, müvekkilinin davalıyı zarara uğratmadığını, zor durumdan yararlanılarak 38.100 TL ödemek zorunda bırakıldığını, daha sonra da protokoldeki birleşme şartlarının yerine getirilmediğini öğrenen müvekkilinin aldatıldığını ve sebepsiz yere 38.100 TL ödediğini anladığını, davalının da sebepsiz yere zenginleştiğini, minibüs odası esnaflarının özel halk otobüsü esnafını zarara uğrattığı kanısını uyandırdıklarını ve müvekkilinin kendisini borçlu zannetmesini sağladıklarını, müvekkilinin protokollere inanarak ödeme yaptığını, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen bedelin iadesi gerektiğini, ileri sürerek 38.100 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası olduğu, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde belirtilen davalardan bulunmadığı, ticari dava niteliği olmadığı, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlıktan kaynaklanmadığı, gerekçesi ile davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, görevli mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacı tarafından ödenen senet bedelinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davalıdan tahsili istemine ilişkindir.01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 4. maddesinde göre tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK'da düzenlenen hususlardan doğan dava ve işlerin ticari dava olduğu, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan "davalara", ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.Somut olayda, davacı Antalya Minibüsçüler Odası'na bağlı olarak M plakalı minibüs işlettiğini ve Antalya Minibüsçüler Odası ile S.S. 21 nolu Özel H. O. Taşıyıcılar Kooperatifi arasında yapılan protokol gereğince kooperatife senet verdiğini ve bu senet bedelini gelir ve giderlerin müşterek havuzda toplanarak dağıtımlarını sağlamak amacı ile ödediğini, fakat protokoldeki birleşme şartlarının yerine getirilmediğini, özel halk otobüsü esnafının zarara uğradığını bildirerek ödediği bedelin istirdatını talep etmektedir. Bu hali ile dava 6102 sayılı TTK'da düzenlenen kambiyo hukukundan kaynaklanmakta olup, davaya bakmakla görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi'dir. Bu nedenle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.