Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6064 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 13248 - Esas Yıl 2009





Taraflar arasında görülen davada (Şişli Üçüncü Sulh Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 23.10.2007 tarih ve 2006/1744-2007/1907 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi İçinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi, tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, İncelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkiline nakliyat sigorta sözleşmesi ile sigortalı emtianın davalı tarafından denizyolu ile taşınması sırasında hasarlandiğını, hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazı ile birlikte esas hakkında da davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava tarihinden önce, 28.04.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5136 sayılı Kanun ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesine "İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığı'nca, bu Kanun'un Dördüncü Kitabı'nda yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir." fıkrası eklenmiştir. Bu düzenleme uyarınca, yine davadan önce, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile İstanbul'da Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete getirilmiş ve yargı alanı İstanbul iii mülki sınırları olarak belirlenmiş olup, bu hususlar aynı Kurul'un 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı Kararı ile de bir kez daha vurgulanmıştır. Somut olayda, dava, davacının selefi taşıtan ile davalı taşıyan arasında deniz yolu İle taşıma sözleşmesine dayalı oluşan hasar bedelinin davalıdan tahsili için başlatılan takibe yapılan İtirazın iptali istemine ilişkin olup, hasarın taşımanın deniz yolu taşıma sırasında oluştuğu İddia edilmekle, 6762 sayılı TTK'nın "Deniz Ticareti" başlıklı 4. Kitabında düzenlenen 1061 vd. madde hükümlerinin de uygulanması gerektiğinden, bu iddiayı içeren davanın görülüp sonuçlandırılmasının öncelikle Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü gerekmektedir. Nitekim, TTK'nın 1361. madde hükmü Beşinci Kitap içerisinde kalsa da, davacı taşıma sigortacısı, selefinin Dördüncü Kitap hükümlerine dayalı haklarına halef olmuştur. Bu itibarla, dava tarihinde, özel mahkeme olan İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemesi görevli olduğundan, genel mahkeme olarak davaya bakan mahkemece, açıklanan düzenleme gereğince, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasa girilmesi doğru olmamıştır. 2- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın (BOZULMASINA), 2 nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin.temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.